tcmb-faiz-kararlari-ve-ekonomiye-yansimalari

TCMB 19/09/2024 günü faiz kararını açıkladı. Piyasa beklentilerine paralel olarak faizleri değiştirmeyerek politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %50 seviyesinde sabit tuttu.

Neden böyle davrandı? Özellikle FED, ECB gibi Merkez Bankalarının faiz indirdiği ve resesyon seslerinin arttığı, yurt içerisinde sanayi daralmasının, üretim azalmasının ticaret hacmi düşüşünün olduğu bir ortamda faiz indirmekten neden çekindi? Cevapları TCMB sayfasında yapılan duyuruda buluyoruz.” Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir.” Bu cümle enflasyon kaygılarını ortaya koymaktadır.

Oysa son enflasyon kamu ağırlıklıydı ve giyim, ayakkabı gibi sektörlerle bazı tarım ürünlerinde fiyat düşüşü bile vardı.

TCMB yaptığı açıklamada bir önceki metnin hemen hemen aynısını yayınlamış olsa da ekonomik koşullar o döneme göre ciddi şekilde değişmiştir.

Konkordato haberleri çoğalırken, kapasite kullanımı 75 lere düşmüşken, iç talebin düşürülmesi hedeflenirken, uygulanan politikalarla üretim büyümesi de negatife dönmüş durumdayken en azından faiz düşüşüne yönelik bir umut verecek metin olması “beklenti yönetimi” için son derece önemliydi.

Ekim başında Eylül ayı enflasyon rakamı açıklanacak. Büyük olasılıkla da yıllık bazda TÜFE %48-%49 gelecek. O zaman TCMB politika faizi yıllık enflasyonun üzerinde kalacak.

17 Ekim tarihindeki toplantıda da faiz değişmezse bir süre politika faizi enflasyonun üzerinde kalacak demektir. Yabancılar 2025 ilk çeyreği ile 2024 Kasım ayında faiz indirimi bekledikleri için kasım ayında faiz indirimi gelebilir. “carry-trade” nedeniyle yabancı beklentilerine uygun davranmak zorunda hissediyor olabilir mi? Belki de….

Global anlamda faiz indirimleri ile birlikte TCMB’nin faiz indirmemesi bize ne yarar sağlayacak?

Öncelikle gerek avro gerekse dolara göre daha fazla getiri sağladığı için “carry trade” dediğimiz dövizini boz TL’sına geç faize yatır vade sonunda dövize geç yüksek para kazan stratejisi daha da cazip olacaktır.

Bu nedenle Türkiye risk primi olan CDS fiyatları da düşecektir. TL’sına geçişler için dövizde satışlar artabilir ve TL değer kazanabilir. Bununla beraber Özelikle tahvile alım gelebilir. Çünkü faizlerin gelecekte düşeceği bekleniyor. Bu durumda tahvil dönemsel anlamda ciddi getiri sağlar.

Bu sayede de TCMB rezervleri daha da güçlenir ve belki de 2024 bitmeden tekrar notumuz artabilir.

Tabi bu pembe tablo.. Bir de sonrası var. Bu para Türkiye piyasaları pozisyonunu azaltma kararı verdiğinde, yüksek kur, yüksek maliyet enflasyonu sarmalına tekrar gireceğiz. Hatta kimse önünü göremeyeceği için fiyatlamalar durma noktasına bile gelebilir. Peki ne zaman? Gelecek genel seçime doğru olabilir mi? Hadi hayırlısı…

Siz şirketinizi profesyonelce ve risklerinizi ölçerek yönettiğiniz sürece riskleri fırsata çevirebilirsiniz. Verimli yönetim, dengeli finansman yapısı ve sıkı denetim fırsatları kapmak için şart.

Görüşmek dileğiyle…

 

Hikmet Baydar
HİKMET BAYDAR 1984 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olmuştur. cnntürk, apara, tv100 bbntürk,e kotürk, vb televizyon kanallarında ekonomi ile ilgili programlara katılarak güncel verileri yorumlamıştır. Muhtelif gazete ve dergilerde ekonomi ile ilgili yazıları yayınlanmıştır. Bankalarda ve Bankalar Birliğinde bankacılık eğitimi vermiştir.