Tolga Başoğlu Kimdir ?
1987 İstanbul doğumlu Tolga Başoğlu, Üsküdar Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra Koç Üniversitesi’nden Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Evli ve 3.5 yaşında bir kız babası olan genç sanayici, 2011 yılında Başoğlu Kablo’da çalışmaya başladı. Çalışma hayatının başlangıcında üretim ve ihracata odaklanarak tecrübe kazanan Tolga Başoğlu, sırasıyla Genel Müdür Yardımcısı ve Teknik Koordinatör olarak görev yaptı.
Kablonun Duayeni lakabıyla tanınan ve 1980 yılında Başoğlu Kablo’yu kuran Halil İbrahim Başoğlu’nun ardından göreve gelen Tolga Başoğlu; son 5 yıldır ikinci jenerasyon yönetici olarak Genel Müdürlük görevini sürdürüyor.
Sektörüm Dergisi: Tolga Bey, bir tanesi yurt dışı olmak üzere 5 fabrikası bulunan Türkiye’nin en köklü kablo üreticilerinden birisiniz. Bu tesislerdeki faaliyetlerinizle ilgili bilgi alarak başlayabilir miyiz?
Tolga BAŞOĞLU: Bolu’daki iki fabrikamızda genel kablo grubu üretim hattı ile silikon ekstrüzyon, silikon profil gruplama, kauçuk enjeksiyon, kompresyon hatlarımız bulunuyor.
Bunlara ilave olarak, Polonya ve Tekirdağ fabrikalarımızda, özellikle beyaz eşya sektörüne yönelik çalıştığımız kablo gruplama hatlarımız bulunuyor. Son olarak Manisa fabrikamız bünyesinde kablo gruplama, kauçuk enjeksiyon ve kompresyon üretimi devam ediyor.
Tüm fabrikalarımız arasındaki koordinasyon ile müşterilerimizle kurumsal iletişimizi ise İstanbul Anadolu yakasındaki binamızda sürdürüyoruz. Ürün gruplarımızı; yangına dayanıklı güç kabloları, yangın, alarm ve sinyal kabloları, solar ve marin kablolar olarak dört ana başlıkta toplamak mümkün.
Yeşil enerji kavramının günümüzde, solar ürünler oldukça dikkat çekiyor. Başoğlu Kablo’nun solar kablolarda üretim sertifikasına sahip birkaç üreticiden biri olduğunu ve yakın dönemde bu alana ciddi bir yatırım yaptığını biliyoruz. Detayları sizden öğrenebilir miyiz?
Bahsettiğiniz gibi bugün itibariyle Türkiye’de, solar ürünlerin yıldızı parlıyor. Özellikle solar kabloda ciddi bir iç talep var. Fakat böyle olmasına rağmen, tüketicinin güvenerek tercih edebileceği solar sertifikasına sahip çok fazla üretici yok.
Solar kablolara öyle yoğun bir talep var ki; Başoğlu Kablo olarak en geniş üretim kapasitesine sahip sanayicilerden biri olduğumuz halde, şu anda 2022’nin ilk aylarına kadar, tüm hat kapasitemizi doldurmuş durumdayız. Bu yoğun talep bizi yeni bir yatırım kararı almaya da itti ve Bolu’daki tesisimize 600.000 euro’luk düzenli bir hat ve ilave makine yatırımları yaptık. Bu proseslerin kurulumu da neredeyse tamamlandı.
Son yıllarda yaşanan zorlu piyasa koşulları Başoğlu Kablo’yu nasıl etkiledi?
Bir süre önce yaşanan silikon krizi ve hammedde sorunları dolayısıyla sektörde tatsız dönemler seyretmiş olsak da, Başoğlu Kablo olarak pandemide full kapasite ile 7/24 çalıştık.
Bunun başlıca sebebi; ürün tedariği sağladığımız beyaz eşya sektörünün hız kesmeden üretimini sürdürüyor oluşuydu. Fakat bu alanda da durum, özellikle Rusya Ukrayna savaşının ardından negatif yönlü bir seyre girdi.
Beyaz eşya, tekstil, otomotiv gibi lokomotif sektörlerdeki bu tablo sanayinin tüm alanlarını direkt olarak etkiledi. Bu etmenlere bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar sebebiyle, bugün tüm dünyada da tedarik zincirinin bozulduğunu, arz talep dengesizliği oluştuğunu görüyoruz.
Hatta kimi uzmanların görüşleri bir resesyon yaşanabileceği yönünde. Yine de ekonomi ve dolayısıyla sanayi için iyi ya da kötü bir tabloyu net olarak öngörmenin çok zor olduğu bir süreç yaşanıyor. Zaten asıl mesele de bu öngörülemeyen piyasa hali.
Başoğlu Kablo için özel bir değerlendirme yapacak olursam; tüm bu zorlu sürece rağmen hedeflerimize ulaşma noktasında herhangi bir sapma yaşanmadı.
Bugün itibariyle tüm ürün gruplarımızda, bölümden bölüme göre değişmekle beraber neredeyse üç vardiya çalışıyor, full kapasite gidiyoruz.
Yaptığımız son yatırım ile de yaklaşık %25-30’luk bir kapasite artışı sağlamış olacağız ki; gittikçe öne çıkan yeşil enerji kavramının sanayiye bir yansıması olarak, özellikle solar kablolarda bu kapasite artışının avantaj yaratacağını düşünüyoruz.
İç pazardaki talep biraz daha doygunluğa ulaştığında, 75 milyon euro’luk yıl sonu hedefimize ulaştıktan sonra yapacağımız değerlendirmeyi takiben, hangi alanda gerekiyorsa yatırım yaparız. İşimize, üretim bandımıza, markamıza yaptığımız yatırımlar bizim için olağan ve kesintisiz bir süreci ifade ediyor.
Başoğlu Kablo dış pazarda hangi ülkelerle çalışıyor? Bundan sonraki ihracat hedeflerinizde yer alan ülkeler hangileri olacak?
Ciromuzun yaklaşık %35-40’ını oluşturan dış pazarlarda, ağırlıklı Avrupa ülkeleri olmak üzere 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Kablo gruplama yaptığımız Polonya fabrikamızla da Afrika pazarına ulaşıyoruz. Bundan sonraki hedefimiz Türk Cumhuriyetleri’ne açılmak. Elbette stratejik olarak yönümüzü çevireceğimiz pazarları sürekli olarak değerlendirmeye alıyoruz ancak şunun da altını çizmeliyim ki; Başoğlu Kablo ürünlerine kendiliğinden oluşan talepler de oldukça fazla.
Ukrayna, İspanya, Portekiz, Almanya başta olmak üzere Avrupa, Amerika, ve hatta Çin..
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2019 yılında Bolu’daki iki fabrikanız Ar-Ge Merkezi olarak akredite edilmişti. Bu alandaki çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Akredite Ar-Ge merkezlerimizde 70’i aşkın araştırmacı ve teknik personelden oluşan profesyonel ekibimiz ile her zaman ilkleri başarmak için heyecanla çalışıyoruz. Bu projelerde; TAI, TÜBİTAK, TUSAŞ gibi ülkemizin önde gelen kuruluşları ve üniversitelerimizle birlikte hareket ediyor, insan ve çevre odaklı, katma değeri yüksek ürünler geliştiriyoruz. Bunlara, Türkiye’de ilk kez yapılan, silikon materyal ile UL onaylı ortam gerilim kablo üretimini örnek gösterebiliriz.
Bir diğer örneğimiz, Türk Patent Buluş tarafından onaylı, Amerika, Kanada ve Avrupa’da buluş patent süreci devam eden alev, lazer ve darbeye dayanıklı kompozit malzememiz.
Savunma sanayiine yönelik geliştirdiğimiz ürünlerden ise, gizlilik sözleşmemiz kapsamında şimdilik bilgi veremiyorum ancak çok önemli çalışmalar olduğunu söyleyebilirim.
Tüm bunlara ek olarak, müşterilerimize ortak geliştirdiğimiz projelerimiz de var. Eğer müşteri de Ar-Ge merkezi ise hem maddi anlamda verilen teşvikler, hem de sinerjiden doğan güçle katma değerli ürün yaratma noktasında çok büyük, çok değerli avantajlar ortaya çıkabiliyor. Geliştirdiğimiz ürünlerin birçoğu, spesifik özellikleri sebebiyle derhal patentleniyor.
Buluş ve patent süreçleri Başoğlu Kablo’da hiç bitmez, kesintisiz ve doğal bir süreç olarak daima işler. Çünkü bir sanayici olarak Ar-Ge yapmaz, kendinizi geliştirmezseniz kendinizi survive edemezsiniz. “Ben bunu böyle üretiyorum, hep böyle üretmeye devam edeyim” diyemezsiniz. Müşteri de piyasada sizden daima iyileştirme bekler.
Bu, fiyat anlamında da, kalite anlamında da bir piyasa realitesidir. Aslında son yıllarda dünya çapında yaşananlar, bunu gayet açık biçimde gözler önüne serdi. Alternatif yöntemler yaratmamız lazım.
Malzeme gelmiyor diye üretim duramaz. Ekonomiyi döndürmek zorundasınız. Dolayısıyla Başoğlu Kablo; iç ve dış pazarda satışı önemsediğimiz kadar, kurumsal bir marka çizgisi hedefiyle hareket etmeyi ve inovasyonu da bir var olma biçimi olarak görür ve önemser.
Bu nedenle ciromuzun yaklaşık % 5’ini daima Ar-Ge çalışmalarına ayırıyoruz.
Tolga Bey, verdiğiniz değerli bilgiler ve ayırdığınız vakit için okurlarımız adına teşekkür ediyoruz..
Ben teşekkür ediyor ve tüm okurlarınıza selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.