- Şirketlere Uzun Vadeli Ve Riski Paylaşan Bir Sermaye Transferi İçin Halka Arz
Şirketler büyüdükçe kaynağa ihtiyaç duyarlar. Kimi zaman yatırımlar için, kimi zaman da işletme sermayesi olarak kullanmak için. Bu ihtiyacın seviyesi sektörden sektöre ve firmadan firmaya değişebilmektedir.
Firmaların alım ve satım vade uyuşmazlığı ile ödeme şekilleri bu ihtiyacın artmasına veya azalmasına neden olabilmektedir.
- Piyasada genel olarak sermaye ihtiyacı nasıl gideriliyor?
Piyasada firmaların güvenilirliğine bağlı olarak piyasa kredisi de denilen cari hesap oluşturma yoluyla müşteriye kredi limitleri tanımlanmaktadır. Kısacası firmaların 120 cari hesaptaki alacakları, müşterilerine sağladıkları kredidir.
Aynı şekilde 320 hesaptaki tedarikçilerine olan borçları ise piyasanın kendilerine tanıdığı kredi limitidir. Bunun yanında şirketler uygulamada vadeli çek denilen ve bir senet gibi ciro edilerek elden ele dolaşan çek türüyle de birbirlerine kredi limiti açmaktadırlar.
Bu çekler verildiğinde değil, vadesinde tahsil edilmekte, vadesine kadar da evraka dönüşmüş bir alacağa dönüşmektedir. Bankalar bu evrakların belli bir vadeye kadar olanını yoğunlaşma durumunu dikkate alarak kredi teminatına konu etmektedirler.
Bu evraklar muhasebe kayıtlarında tahsilat ya da ödeme olarak görünse de risk henüz bitmemiş ve nakde dönene kadar da risk sürmektedir. Bu nedenle de risk analizlerinde hatalara yol açabilmektedir. Uzun vadeli çek alınan bir müşterinin ilk çeki yazıldığında o tarihe kadar alınmış olan tüm çek ve cari bakiye birden şüpheli alacak durumuna gelmektedir.
Bankalar da bu evrakların başkasıyla değiştirilmesini talep etmektedirler. O yüzden risk takibi açısından alınan ya da verilen tüm çekler vadesine göre takip edilmelidir. Bunların yanında senetler ya da konsinye mal gönderimi suretiyle de nakit ihtiyaçlarına destek verilerek ticaret yapılabilmektedir.
Bu tür kredilendirmeler mevcut ticaret için ve firmanın yakın müşteri ve tedarikçi portföyü ile sınırlı kaldığından her firmada farklı boyutlarda olabilmektedir.
Ancak global piyasalardan, daha ucuza ve riske de ortak ederek yatırımcıları, yabancı sermayeyi yanınıza çekmeniz mümkündür. Mal alırken aylık %2.5’ lara varan vade farkını düşünürsek oldukça yüksek bir maliyetin yerine piyasa riskinde de sizlerin yanında duran bir ortak sermaye yapınızı son derece güçlendirebilir.
Aşağıda bulunan ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından sitesinde açıklanan halka arzın KOBİ’lere ne fayda sağladığına yönelik bilgiler bulunmaktadır. Şimdi ne faydalar varmış şöyle bir bakalım;
- KAYNAK İHTİYACININ KARŞILANMASI
KOBİ’lerin paylarının halka arz edilerek satılması ile birlikte şirketler önemli büyüklükte bir kurumsal finansman kaynağına ulaşma imkânına sahip olmaktadır.
Bu kaynak geri ödenmesi gereken geçici bir kaynak olmayıp, kalıcı niteliktedir. Halka açılan bir şirketin gelecekte tekrar paylarını halka arz etmek veya halka arz edilmeksizin satmak suretiyle ya da ihraç edeceği borçlanma araçları ve kira sertifikası gibi borca dayalı araçlarını yatırımcılara satmak suretiyle sermaye piyasalarından yeniden kaynak temin etme imkânı kolaylaşmaktadır.
Bunun yanı sıra halka açılma şirketlerin kurumsal yapılarını ve bilinirliğini artırdığından daha uygun şartlarda finansman sağlanabilmesine neden olmaktadır. Burada firmalar Sermaye Piyasası Kanununa da tabi olmaktadır. Ayrıca firmalar şeffaf olmalı ve istenen bilgileri zamanında açıklamak durumundadır.
- ORTAKLARA LİKİDİTE SAĞLANMASI
Halka açık şirketlerin payları borsada işlem görmekte olup, payların borsada işlem görmesi organize piyasada sağlıklı bir fiyat oluşmasına ve yatırımcıların bu fiyat üzerinden alım-satım yapabilmelerine olanak tanımaktadır.
Bu piyasada ortakların şirket paylarını mümkün olan en kısa sürede piyasada gerçekleşen arz ve talebe göre belirlenen fiyat üzerinden alma ve satma imkânı bulunmaktadır.
Böylelikle şirket ortaklarının sahip oldukları payları vakit ve değer kaybetmeden satmaları ya da satın almak istedikleri payları piyasa fiyatından satın almaları mümkün olmaktadır. Burada bazı kurallar vardır.
Önceden bazı bilgilerin açıklanması veya belli oranın üzerinde satışların kamuya duyurulması gibi kurallara uyulmadığı durumlarda SPK mevzuatına göre yaptırımlarla karşılaşılabilmektedir.
- İTİBAR GÖRME
Halka açık şirketler, sermaye piyasası mevzuatında yer alan yükümlülüklere uyması ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun denetim ve gözetimine tabi olması nedeniyle, istikrarlı ve güven verici bir görünüm arz etmekte olup, söz konusu şirketler diğer şirketlere göre daha fazla itibar görmektedir.
Bu nedenle, şirketin nitelikli işgücüne erişimi, ürettiği mal ve hizmetleri daha düşük maliyetle pazarlayabilmesi diğer şirketlere göre daha kolay olmaktadır. Burada bulunan firmaların daha kurumsal ve bilinçli yönetildiği varsayılır.
Kaldı ki sık sık kamu bilgilendirilmektedir. Böyle firmalar verimliliğe dikkat eden, gelişmeleri yakından takip eden firmalardır. O yüzden de daha doğru yönetildikleri varsayılır.
- YAYGIN TANITIM
Halka açık anonim ortaklık olmanın beraberinde getirdiği kamuyu aydınlatma yükümlülükleri ile birlikte şirketler daha şeffaf ve hesap verebilir hale gelmektedir.
Bu durum yatırımcıların ortaklık hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasına ve şirketin basında daha fazla yer almasına yol açmaktadır. Yatırımcılar, müşteriler, borç verenler, kamu kurumları nezdinde halka açık şirketler halka kapalı şirketlere göre daha yaygın olarak tanınmaktadır.
Bu durum, şirketi faaliyet gösterdiği sektörde ve diğer rakiplerine kıyasla avantajlı bir konuma getirmektedir. Bu tür dolaylı reklamlar firmaların ortak ve işbirliği yapacak diğer firmalarla iletişim kurmasını da kolaylaştırmaktadır.
- KURUMSAL YÖNETİMİN TESİS EDİLMESİ
Ülkemizde ve dünyada KOBİ’lerin büyük bir kısmı aile şirketlerinden oluşmaktadır. Bu durum aile menfaatleri ile şirket menfaatleri arasında çıkar çatışmalarının meydana gelmesine, şirketlerin yönetim zafiyeti yaşamalarına ve ömürlerinin kısıtlı olmasına neden olabilmektedir.
Ancak, şirketlerin halka açık hale gelmesi ile mülkiyet ve yönetim ayrılabilmekte ve bu suretle profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmeleri söz konusu olabilmektedir.
Öte yandan, sermaye piyasası mevzuatında yer alan kurumsal yönetim düzenlemeleri çerçevesinde halka açık şirketlerin ilişkili taraflarla, yönetim kurulu, pay sahipleri, çalışanlar ve diğer menfaat sahipleri ile arasındaki ilişkiler düzenlenmekte ve kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanması ile birlikte halka açık KOBİ’lerde kurumsal yönetimin tesis edilmesi kolaylaşmaktadır.
Böylelikle, şirketlerin yönetiminde etkinlik sağlanmakta ve şirketlerin ömrünün belirli kişilerle sınırlandırılmasının önündeki engeller ortadan kaldırılmaktadır. Bu tarz firmaların hayat süresinin daha uzun olduğu, değişime hızla ayak uydurabildiği varsayılmaktadır.
KOBİ’lerin finansman sorununun çözümünde kullanılabilecek sermaye piyasası araçları şunlardır;
Anonim ortaklık statüsünü haiz KOBİ’ler ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan sermaye piyasası araçlarını ihraç etmek suretiyle sermaye piyasasından fon sağlayabilirler.
Şirketlerin sermaye piyasasından ortaklık hakkı sağlayan sermaye piyasası aracı (pay) ihracı yoluyla finansman sağlamaları mümkün olmakla birlikte, şirketlerce sermaye piyasası mevzuatında tanımlanan farklı nitelikteki sermaye piyasası araçlarının ihracı yoluyla da finansman sağlanması mümkündür.
Bu çerçevede, KOBİ’lerin pay ihracı dışında, borçlanma aracı ihraç ederek finansman sağlamaları ya da faizsiz finansman araçlarından olan kira sertifikalarını ihraç ederek fon temin etmeleri de söz konusu olabilmektedir.
Özetle, Sermaye piyasaları daha şeffaf, dürüst ve kurumsal olmanız karşılığında sizlere uzun vadeli, riski sizlerle paylaşan ve daha ucuz kaynaklar sağlayabilmektedirler.
Görüşmek dileğiyle..