Bu ayki köşemde Ortadoğu’nun “İstikrar Vahası” olarak bilinen jeopolitik konumuyla Ortadoğu’nun en çalkantılı ülkeleriyle komşu olan Ürdün hakkında paylaşımda bulunacağım.
Suudi Arabistan, Suriye, Irak, Batı Şeria ve İsrail’le komşu olan Ürdün, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca Persler, Romalılar, Abbasiler, Osmanlılar ve İngilizlerin egemenliği altına da girmiştir.
1946 yılında İngilizlerden bağımsızlığını kazanan ülke, 1967 yılında İsrail ile girdiği savaşı kaybetmiştir. 1994 yılında ise tekrar bağımsızlığını İsrail’den kazanmıştır. Şu an hala Parlamenter Monarşi ile yönetilmektedir.
Yaklaşık nüfusu 10 milyon olmakla beraber resmi dili Arapça olmasına rağmen; bankacılık, eğitim, tekstil ve iletişim sektörlerinde İngilizce de aktif olarak kullanılmaktadır.
Eğitim sektöründe yaptığı yatırımlarla Türkiye’den önde gelen Ürdün, Ortadoğu’da global büyüme endeksine göre Katar ve BAE’den sonra 3. Sıradadır.
Ürdün, dünyanın en iyi 35. altyapısına sahip gelişen ülkelerden biri olarak sıralanıyor. Bu yüksek altyapı gelişimi; Filistin ve Irak’a mal ve hizmetler için bir geçiş ülkesi olmasında önem arz etmektedir. Nitekim, Filistinliler İsrail’in kısıtlamaları nedeniyle Ürdün’ü, Irak’taki istikrarsızlık nedeniyle Iraklılar Ürdün’ü geçiş ülkesi olarak kullanıyor.
Akabe Limanı, Ürdün’deki tek limandır. Liman, 2006 yılında Lloyd’s List tarafından Ortadoğu’nun “En İyi Konteyner Terminali” seçilmiştir. Liman, diğer komşu ülkeler için bir transit yük limanı olması, dört ülke ve üç kıta arasındaki konumu, yerel pazar için özel bir kapı olması ve son dönemde tanık olduğu gelişmeler nedeniyle bu unvanı kazanmıştır.
Turizm sektörü ekonominin temel taşı olarak kabul edilir. Bu sektör ülke için büyük bir istihdam ve ekonomik büyüme kaynağıdır. Ürdün’deki turizm sektörü bölgesel istikrarsızlıktan ciddi şekilde etkilendi. Turizm sektörüne en son darbeyi Arap Baharı vurdu. Ürdün, 2010’dan 2016’ya turist sayısında %70’lik bir düşüş yaşadı. Turist sayıları 2017 itibariyle toparlanmaya başladı.
Ürdün’de 1987’de doğal gaz keşfedildi, ancak keşfedilen rezervin tahmini büyüklüğü, petrol zengini komşularına kıyasla çok küçük bir miktar olan yaklaşık 230 milyar fit küptü. Bu, elektriğinin neredeyse tamamını üretmek için petrol ithalatına güvenilmesine yol açtı. Uzun süredir yaşanan bölgesel istikrarsızlık, krallığa çeşitli kaynaklardan petrol ve gaz tedariğini durdurdu ve milyarlarca dolar zarara uğramasına neden oldu.
Ürdün; enerji tüketimini optimize etmek ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için geçici olarak 2012 yılında Akabe’de sıvılaştırılmış bir doğal gaz limanı inşa etti. Ürdün aynı zamanda ticari olarak kullanılabilecek dünyanın en büyük 5. kaya petrolü rezervine de sahip.
Bununla beraber, Ürdün nükleer enerjiden istifade etmek için büyük uranyum rezervlerinden yararlanmayı hedefliyor. Ürdün’ün madencilik, imalat, inşaat ve enerjiyi içeren iyi gelişmiş sanayi sektörü, GSYİH’nın yaklaşık %35’ini oluşturuyor. Bu anlamda başlıca sanayi ürünleri potasyum, fosfat, çimento, giysi ve gübredir. Bu sektörün en umut verici segmenti ise inşaattır. Nitekim, Ürdün endüstrisinin temel direklerinden biri olarak kabul edilen Petra Engineering Industries Company, NASA’ya ulaşan klima üniteleri ile uluslararası tanınırlık kazandı.
Ticaret rakamlarına bakıldığında, en çok ithal ettiği kalemler mineral yakıtlar, motorlu kara taşıtları, makine ve ekipmanları, elektrik ürünleri ve tahıllardır. En çok ithalat yaptığı ülkeler ise Çin, Suudi Arabistan, ABD, Almanya, BAE, Mısır ve Türkiye’dir. Türkiye’den en çok makine ve ekipmanları, tekstil, demir-çelik, motorlu kara taşıtları, plastik, mensucat ve elektrik ürünleri ithal etmektedir.
İhracat rakamlarına bakıldığında, en çok ihraç ettiği ürünler; giyim tekstili, gübre, anorganik kimyasallar, ilaç, inci ve tuzdur. En çok ihracat yaptığı ülkeler ise; ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Irak ve BAE’dir. Türkiye’ye en çok ihraç ettiği ürünler; inci, gübre, tütün, makine ve ekipmanları ve elektrik ürünleridir.
Bu anlamda sektörel bazda elektrik, inşaat ve enerji sektörlerine daha yakından bakabiliriz.
Elektrik pazarları Ürdün’ün başkenti Amman’da yer almaktadır. Toptancılara en çok rastlayacağınız bölgeler ise Khalda ve JBL Al Hussein bölgeleridir. Bu pazarlarda Schneider, Legrand, ABB gibi Avrupalı markaların yanı sıra; Çin ve Kore mallarına da rastlamak mümkün. Ancak Türk ürünlerinden de oldukça fazla görüyoruz.
Bunlardan bazıları; Far Elektrik, Borsan Kablo, Mak Kablo, Hündür Kablo, Erse Kablo, 2M Kablo, Mirsa Elektrik, Viko, Tense, Klemsan, Pelsan Aydınlatma, Ulusoy Elektrik, Esitaş, Teksan Jeneratör, Aksa Jeneratör, Arken Jeneratör, Çetinkaya Pano ve tabi ki birçok ülke de olduğu gibi alçak gerilim de Sigma Elektrik olarak pazarda yer alıyoruz.
Bu bağlamda Türk inşaat firmaları da ülkede önemli projelere imza atmıştır. Örneğin, Özaltın Holding’in imza attığı başarılı projelerden biri olan Al-Wehdah Barajı Ürdün’ün Yarmuk Nehri üzerine inşa edilmiştir. Ayrıca GAMA Enerji tarafından Ürdün’de gerçekleştirilecek 325 kilometrelik boru hattı inşaatı projesi de bunlar arasında. Bunlara ek olarak geçtiğimiz yıllarda Koray İnşaat 185 milyon dolarlık bir hastanenin inşaatı için de anlaşma imzaladı.
Ürdün devleti özellikle de elektrik ve enerji arzında 2020 Temmuz ayında “2020-2030 Enerji Stratejisi” adı altında enerji bağımlılığını azaltmak, elektrik üretimi teşvik etmek amaçlı bir plan oluşturdu. Strateji, yerel kaynaklardan üretilen elektriğin oranını 2019’da %15 iken, 2030’da %48,5’e çıkarmayı hedefliyor. Bu plan çerçevesinde Türk yatırımcıların Ürdün’de potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak, Ulusal Elektrik Kurumu (NEPCO) web sitesinde enerji ihalelerine ilişkin duyuruları yapmaktadır. Bu bağlamda özellikle elektrik sektöründeki üreticilerin ihaleleri takip etmesi de faydalı olabilir.
Görüşmek dileğiyle…