İki büyük bilim insanının ölümleri üzerinden henüz 100 yıl geçmemişken, farklı kaynaklarda, farklı taraflarca fanatiği oluşmuş seviyede taraf tutmalar ve savunma mekanizmaları çok çarpıcı değil mi?
Konu enerji ve elektrik ve tabiki: Tesla & Edison bilimsel dehalar güç savaşı.
Aslına bakacak olursak, ikisininde hikayesi ve hem de çok değerli başarı hikayesi var. Ancak bu değerli bilim insanlarını savunan yine bilim insanları var ki; kimse tuttuğu tarafa laf söyletmiyor diyebiliriz.
İlgimi çeken her ikisininde yaşam öyküsünü en ince ayrıntısına kadar merak edip araştırdığımızda, ayrı ayrı öne çıkan özellikler gördüğümüz gibi, hikayelerinde farklı dinamiklere ve detaylara rastlıyoruz.
Thomas Alva Edison ve Nikola Tesla konulu uzun makaleler ve sayfalarca kitap yazılsa yeridir. Hatta yine de yetmeyebilir. Her ayrıntıya değinmek zor ama kısa bir bilgilendirme yapıp, ikisi arasında geçen bir anektoda yer vermek istedim.
Hemen belirteyim ki; makalemde, her ikisi hakkında çokça detaylara sahip olma şansınız olmayacaktır.
Ancak dün olan ve yarında olacak olan; bu iki farklı, renkli bilim insanının hayranlarının, onları karşılaştırma tutkusu devam edecek, kesin.
Bu entellektüel çekişmeye bizde minik bir açıdan bakalım isterseniz;
Thomas Alva Edison: Mucit, iş adamı.
- 11 Şubat 1847 ABD doğumlu. Tesla’dan 9 yaş büyük.
- 18 Ekim 1931’de ABD’de öldü. 84 yaşında öldü.
- Ampulü icat etti.
Yedi yaşında daha ilköğrenimine başladıktan yaklaşık 4 ay sonra, algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı.
Durmadı, evlerinin kilerinde kendince mütevazi bir kimya laboratuvarı kurdu. Özellikle kimya deneylerine ve volta kaplarından elektrik akımı elde etmeye yönelik araştırmalara ilgi duydu. Bir süre sonra kendi başına bir telgraf aleti yaptı ve Mors alfabesini öğrendi.
12 yaşındayken bir trende dergi ve meyve satıyor, bir yandan da trenin yük vagonunu yerleştirdiği küçük bir baskı makinesi ile haftalık bir gazete basıyordu. Ama bir gün vagonda yangın çıkınca Edison hem trendeki işinden oldu hem de ömür boyu ağır işitmesine yol açacak biçimde yaralandı.
Nikola Tesla: Mucit, elektrik mühendisi, makine mühendisi ve fütürist.
- 10 Temmuz 1856 ‘da Hırvatistan’da doğdu.
- 7 Ocak 1943’te New York’ta öldü. 87 yaşında öldü.
Nikola Tesla, daha çocukluğunda şiirler yazdı. Hafızası korkunçtu. Fark edilir bir hatırlama kabiliyetine sahipti; gördüğü, duyduğu ve okuduğu hiçbir kareyi unutmuyordu. 6 yaşındayken su çarkı yaparak, buluşlar yapmaya başladı.
Garip yanları da vardı. Kimsenin saçına dokunamamak, yürürken adımlarını saymak gibi. Parlak cisimlere büyük ilgi duyuyor, her yemekten önce yemeğinin kübik içeriğini hesaplıyor, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddediyordu.
Tesla alternatif akım elektrik kaynağı sistemine katkı verdi. Bununla beraber Tesla’nı renkli hayatında;
- Uzaktan radyo kontrolü,
- Dünya çapında telsiz,
- Dünya’nın en güçlü vericisi,
- İyonosfer çalışmaları, radar ve tribünler,
- Radyo frekans alternatörü,
- Uzaktan kumanda, kozmik ses dalgaları konularında imzası olduğunu görüyoruz.
Tesla, ABD’ye geldiğinde, Edison’un şirketinde de çalıştı.
Tesla için, müthiş bir bilim adamı ancak çok kötü bir satıcı diyenlerin varlığını da hatırlatırım.
İkiside zamanlarına göre uzun yaşadı. İkiside az uyuyorlardı, çok çalışıyorlardı.
Tesla ile Edison arasındaki yarışın bir yerinde kesiştikleri ve bildik bir hikayeyi burada paylaşmak isterim.
Hikaye şöyledir ki;
1884’te Tesla New York’a geldi. Edison’un firmasında çalışıyor. Çalışkanlığı Edison’u etkilemişti.
Edison, Tesla’ya DC dinamolarını geliştireceği tasarım için 50.000 dolar ödeyeceğini söyler. Bu paraya çok ihtiyacı olan Tesla 3-4 ay yoğun çalışma sonrası gerçek bir çözüm sunar ve vaat edilen parayı ister. Edison çözüme bayılır ama parayı vermez.
Tesla 6 ay süren bu çalışma macerasından ayrılmaya karar verir. Daha sonra Edison’un şu sözleri sarf ettiği söylenir: “Tesla… Sen Amerikan mizahından anlamıyorsun”.
Diğer taraftan Edison’un biyografları, Tesla’nın, AC patentlerini, Edison’a 50.000 dolara satmaya çalıştığını, bunun üzerine Edison’un gülerek bu teklifi reddettiğini yazmaktadır.
İşte bu kısa süren bu birliktelik daha sonra uzun bir rekabet getirmiştir. Ölümlerinin üzerinden yıllarda geçse, aralarındaki rekabet o gün bugündür devam etmekte ve bitecek gibi de görünmüyor.
Sen kimi daha çok tutuyorsun derseniz; yazımda biraz ipuçları var derim.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. Görüşmek dileğiyle..