leed-sertifikasi-ve-yesil-bina-sertifikalari-2

Dünyadaki birincil enerji kaynak rezervlerinin sınırlı olması nedeniyle, tüketime arz edilen enerjinin verimli ve etkin kullanılması ve genel enerji tüketiminin, üretimi ve yaşam konforunu etkilemeden en aza indirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde bir birim katma değer yaratabilmek için birçok ülkeye göre daha çok enerji harcanmaktadır.

Arz-talep istatistikleri ile üretim profilleri incelendiğinde, Türkiye’de enerjinin verimli ve etkin kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Türkiye’de enerji verimliliği ile ilgili yeterli bilinci oluşturabilmek amacı ile gerekli mevzuat çalışmaları yapılmaktadır. Bir kısım düzenleme yürürlüğe girmiş ve uygulamaya yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Bir diğer yandan enerji verimliliğinin bilinçlendirilmesi amacı ile insanların eğitilmesi gerekmektedir.

Gerek okullarda küçük yaşlardaki çocukların, gerekse yazılı ve görsel medya aracılığı ile insanların bilinçlendirilmesi yönelik çalışmalar yapılması gereklidir.

Yeşil binalar üzerinde yapılan araştırmalar, binaların uygun koşullarda, tasarlanması ve işletilmesi durumunda, geleneksel yöntemlerle tasarlanmış ve işletilen ortalama binalara göre enerji kullanımında %24 ile %50 arasında, CO2 emisyonlarında %33 ile %39 arasında, su tüketiminde %30 ile %50 arasında, katı atık miktarında %70 oranında, bakım maliyetlerinde ise %13 oranında azalttım sağlanabileceğini göstermektedir.

Amerikan Yeşil Bina Konseyi (United States Green Building Council, USGBC ), bir yeşil binanın ortalama %32 daha az elektrik kullanarak yılda 350 metrik ton CO2 emisyonunun önüne geçtiğini yayınlamıştır. 

Binaların enerji ve kaynak kullanımında ve atık ve emisyon üretimindeki payı göz önünde bulundurulduğunda, bu tasarrufların ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.

Üstelik yeni bina ihtiyacı sürekli artmaktadır ve yapı sektörünün etkisinin mevcut hale göre daha da artması beklenmektedir; USGBC önümüzdeki 25 yıl içinde binalardan kaynaklanan CO2 emisyonlarının, yılda %1,8 ‘lik bir oranla diğer sektörlere göre çok daha hızlı bir artış göstermesini öngörmektedir.

Binaların çevresel etkilerinin azaltılması ve yeşil binaların tasarlanması için bu tür binaların detaylı tanımlarının yapılması gerekir.

Ancak bu şekilde ortalama bina ve daha yüksek performanslı binalardan bahsedilebilir ve binaların performanslarının daha da yükseltilebilmesi için izlenmesi gereken yol haritası oluşturulabilir.

Binaların yeşil olarak tanımlanabilmesi için, sürdürülebilir arazi planlaması, su ve enerji, ekolojik malzeme kullanımı, iç ortam hava kalitesi, kullanıcı sağlığı ve konforu, ulaşım ve atıkların kontrolü, akustik ve kirlilik gibi alanlarda belli standartları karşılaması gerekir.

Bu konular altında kaynakların verimli kullanılması, binanın tasarım ve inşaat sürecinde çevreye etkisinin azaltılması amaçlanır.

Yeşil Bina Sertifikaları; Sertifika veren kurum sayısı birden fazladır, her sertifika temel prensipte aynı olmasına rağmen standartlar arasında bazı değişiklikler vardır.

Listelenen sertifika türleri arasında en yaygın olan, Amerikan Yeşil Bina Derneği’ne ait olan LEED sertifikasıdır.

Almanya’da başlayan yeşil bina sertifikası süreci genel hatları ile bina yapımından önce planlama esnasında başlayan sürdürülebilirlik çalışmalarını kapsamaktadır.

Amaç net bir şekilde planlamanın sürdürülebilirlik ve eko sistem dengesini bozmadan yapılmasını içermektedir.

Değerlendirme sonuçları ise LEED sertifikasına benzerlik göstererek bronz, gümüş ve altın olarak takdim edilir. LEED derecelendirmesi 4 kategoriden oluşmaktadır.

Normal, Gümüş, Altın ve Platinum sertifika dereceleri mevcuttur.

YEŞİL BİNA TARİHÇESİ

Dünyanın bir çok yerinde farklı yeşil bina sertifika sistemi mevcut. 1990 yılında İngiltere’de ortaya çıkan Breeam (Building Research Establishment Environmental Assessment Method)  yeşil bina sistemi ile gelişen çalışmalar Amerika’da LEED yeşil bina sistemi (Leadership In Energy and Environmental Design) doğuşuyla devam etti.

1998 yıllarına gelindiğinde ise gelişmiş ülkeler sürdürülebilir ve yeşil binalar konusunda bir araya gelerek yeşil bina sertifikası süreçlerini tekrar gözden geçirmeye karar verdiler.

Ve LLSBE (International Initiative For Sustainable Built environment) kurdular.

Bu şekilde büyüyen süreç gelişmeye devam etti. 2003 yıllarda yeşil bina sertifikası adına Greenstar, 2004 de Japonya da Casbee, Almanya’da ise DGNB kurularak yeşil bina kriterleri değerlendirildi ve ülkelerin kendilerine özel kriterleri oluşturuldu.

LEED Sertifikası; LEED Yeşil Bina Sertfikası’nı anlatabilmek için öncelikle “LEED” kelime anlamını açıklamamız yararlı olacaktır.

İngilizce açılımı olarak “Leadership in Energy and Environmental Design” olarak geçen LEED Sertifikası kendi dilimizde ise “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımlarda İlerleme” olarak adlandırılmaktadır.

Kısaca LEED, eko sistemi bozmadan doğal yaşamı desteklemek için sürdürülebilirliğin temel kriterlerine uyumluluk gösteren binalara verilen bir takdir belgesidir.

1998 yılında ABD başlayan LEED Sertifikası süreci, Amerikan Yeşil Bina Konseyi- USGBC (United States Green Building Council ) tarafından oluşturulmuştur.

Bu sertifikasyon sürecinin yaratılmasının nedeni ise enerji ve çevre tasarımlarına öncülük ederek sürdürülebilir sistemler oluşturup standartlar yaratmaktır.

  • Yeşil bina kavramını bilinçlerde oluşturmak ve ölçülebilir standartlar oluşturmak,
  • İnşaat sektöründe çevresel öncülük oluşturmak ve desteklenmesini sağlamak,
  • Yeşil binayı desteklemek ve bu kavramın önemini artılarını destekleyen kişi sayısını artırmak,
  • Pazarı yeşil dostu sürdürülebilirlik kavramı ile özelleştirmek ve sektörün buna kaymasına neden olmak ve rekabet oluşturmaktır.

LEED SERTİFİKASI KRİTERLERİ

LEED sertifikası kriterlerinin sonucunda bir ‘Score Card’ yani puanlama tablosu oluşturulur. Puanlamalar ise LEED Sertifikası seviyelerini belirtirler.

LEED SERTİFİKASI SEVİYELERİ

LEED Certified, LEED Silver, LEED Gold ve LEED Platinum’dur. LEED sertifikası seviyeleri tüm binalar için 40 ve üzeri puan kazanılarak alınabilmektedir.

LEED SERTİFİKASI KATEGORİLERİ

  1. Konum ve Ulaşım (Location and Transport) – 16 Puan
  2. Sürdürülebilir Araziler (Sustainable Sites) –10 Puan
  3. Su Verimliliği (Water Efficiency) – 11 Puan
  4. Enerji ve Atmosfer (Energy andAtmosphere) – 33 Puan
  5. Malzemeler ve Kaynaklar (Materials and Resources) – 13 Puan
  6. İç Ortam Kalitesi (Indoor EnviromentalQuality)– 16 Puan
  7. İnovasyon (Innovation) ve Bölgesel Öncelikler (Regional Priority) – 10 Puan

LEED SERTİFİKASI DEĞERLENDİRME SİSTEMLERİ

LEED Sertifikası ihtiyaç alanlarına göre ayrıştırılmış ve farklı bina projeleri için farklı LEED Rating Systems olarak üretilmiştir.

Bunlar şu şekildedir; LEED BD&C – Bina Tasarım ve İnşaat: 93 m2’den büyük yeni binalar, yeni binalar kaba inşaat, okullar, mağazalar, veri merkezleri, depo ve dağıtım merkezleri, konaklama ve hastaneler için başvurulabilir.

LEED ID&C – İç Mekan ve İnşaat: 22 m2’den büyük tüm iç mekanlar, mağazalar ve konaklama tesisleri için başvurulabilir.

LEED EB&OM – Mevcut Binalar: 93 m2’den büyük mevcut binalar, mağazalar, okullar, konaklama tesisleri, veri merkezleri ve depo ve dağıtım merkezleri gibi mevcut binalar için başvurulabilir.

LEED ND – Mahalle: 1500 akreden daha küçük ve en az 2 adet konut bulunan yerleşim alanlarına alınabilen LEED Sertifika türüdür. Hem Plan aşamasında hem de inşaat aşamasında başvuru yapılabilir.

LEED Homes – Konutlar: Bir “Konut Birimi” olarak tanımlanabilecek veya birden fazla konutun bir arada bulunduğu binalar için başvuruda bulunulabilir.

LEED SERTİFİKASI ALMIŞ YAPILAR

LEED, Amerika’da oluştuktan sonra süregelen zaman içerisinde birçok eyalet ve şehirde önemli görünerek yüzlerce kilometrekare alan üzerinde değerlendirildi.

İlk olarak ABD merkezinde bulunan Dünya Ticaret Merkezi, LEED sertifikasyon sürecini uygulayarak ilk yeşil bina oldu.

Türkiye de ise yeşil bina statüsü verilen ilk bina Gebze’deki RMI binasıdır.

1998 yılından günümüze başlıca ABD olmak üzere Kanada, Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Kore, Tayvan, Almanya, Türkiye, İsveç, BAE ülkeleri yeşil bina sertifikasyon sürecine katılarak ortalama 500 km2 sertifikalı bürüt alanda uygulamaya geçirildi.

LEED SERTİFİKASI DANIŞMANLIĞI

Globalleşen dünyada çok önemli bir yerde olan LEED sertifikası eko sistem ve sürdürülebilir yaşam adına en önemli belge niteliğindedir.

Kurumların yapılarını sürdürülebilir tabanlı oluşturması ve kaynaklarını en etkin şekilde kullanıyor olması, Dünyanın gelişimi açısından önemlidir.

Sinerji ve ekip çalışması olarak adlandırabileceğimiz LEED Sertifikası oldukça uzun soluklu bir çalışmadır.

Proje yüklenicisi ile birlikte birçok disiplinde uzmanın bir araya gelmesi yürütülen LEED Sertifika projelerinde elektrik, makine, inşaat mühendisinin yanı sıra mimar ve peyzaj mimarının da süreçlere dahil olduğu ve tüm bu alanlarda tecrübeli LEED AP uzmanları ile çalışmalar sürdürülmektedir.

LEED Sertifikası danışmanlığı ile LEED AP gibi uzman ve tecrübeli kişiler projeyi tasarım aşamasından itibaren bina kullanıma açılana kadar kontrol ederek tüm LEED sürecini gerçekleştirmektedir.

LEED AP ile yürütülen LEED projelerinde zamandan ve maliyetten tasarruf edildiği gibi LEED Innovation kategorisinden de 1 puan ekstra kazanılmaktadır.

Tecrübeli LEED ekibi ile devam edilen projelerde tasarım aşamasından daha yüksek seviyede LEED Sertifikası almak için erken ve düşük maliyetli adımlar atılabilmektedir.

Özellikle LEED Sertifikasının Ön Koşullarını gecikmeden yerine getirilmesinde LEED Danışmanlığının çok büyük etkisi bulunmaktadır.

AB, 2021 yılında itibaren yeni binalar için sıfır karbon salınım şartı getirmeyi planlamaktadır. Diğer taraftan, 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de yeşil sertifikalı bina sayısı 217 adettir.

Bu veri bize çok geri kaldığımızı göstermektedir.

Türkiye’deki binaların stokunun yaklaşık %77’inde yalıtım uygulanmamıştır.

Bu durum, zengin olmadığımız halde pahalı yaşadığımız anlamına gelmektedir.

Ülkemizdeki mevcut yapılar ile karşılaştırdığımızda; İsveç’teki ortalama bir bina, İstanbul’daki ortalama bir binadan yaklaşık 2.8, Ankara’daki bir binadan 3.6 kat, Erzurum’daki bir binadan 6 kat az yakıt kullanımıyla aynı düzeyde ısınabilmektedir.

Bu veriler, Türkiye’de enerji tasarrufu sağlama potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Doğaya yönelik tahribatın ve çevresel maliyetlerin önemli boyutları ulaştığı günümüzde, devlet, doğa ve sürdürülebilirlik arasında kurulması gereken çok hassas bir dengenin baş aktörü konumundadır.

Türkiye’mizde Yeşil Binaların Yaygınlaştırmaya yönelik politikalar ve yasal düzenlemeler

  • 2001 yılında ‘’Yapı Denetimi Kanunu’’
  • 2007 yılında ‘’Enerji Verimliliği Kanunu’’
  • 2008 yılında ‘’Binalarda Enerji Performans

Yönetmeliği’’ ile mevcut ve yeni binalara verilmek üzere ‘’Enerji Kimlik Belgesi’’ düzenlenmesi kararı alınmıştır.

  • 2017 tarihine kadar ‘’Enerji Kimlik Belgesi’’ alınması zorunlu hale gelmiştir.
  • 2012 tarihinde ‘’ Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’’ (2023 yılına kadar en az 10 Milyon konut ile birlikte toplam kullanım alanı 10 Bin metrekare’nin üzerindeki ticari ve hizmet binalarının tamamında, belirlenmiş standartları sağlayan ısı yalıtımının ve enerji verimli sistemlerin uygulanması; enerjinin en az %20’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması).
  • 2014 tarihinde ‘’Sürdürülebilir Yeşil Binalar ile Sürdürülebilir Yerleşmelerin Belgelendirilmesine Dair Yönetmelik’’
  • 2011-2023 dönemini kapsayan ‘’İklim Değişikliği Eylem Planı’’ (2023 yılına kadar en az 1 milyon binada ısı yalıtımı ve enerji verimliliğinin sağlanması, binalarda yenilenebilir enerjinin arttırılması, kamuya ait bina ve tesislerde enerji tüketiminin %10 ile %20 arasında azaltılması)
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan tahminler, 2000 yılı öncesinde yapılan binaların %40’ına karşılık gelen yaklaşık 6,5 milyon konutun yenilenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

KAYNAKÇA:

1- MMO Yayınları, http://www1.mmo.org.tr/resimler/dosya_ekler/0b4b7000800cf78_ek.pdf?dergi=854

2- Dergi Park Yayınları, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/186134

3- Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Yayınları https://recturkey.files.wordpress.com/2017/02/yesil-binalar.pdf

4- İstanbul Teknik Üniversitesi « Fen Bilimleri Enstitüsü (Yeşil Bina Projelerinde Tasarım Süreci İçin Bir Yaklaşım: Leed V4 Sertifikalandırma Süreci Modeli ) https://polen.itu.edu.tr/bitstream/11527/14245/1/10078745.pdf

5- Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Yeşil Bina Yönetmeliği https://www.csb.gov.tr/yesil-bina-yonetmeligi-yayimlandi-bakanlik-faaliyetleri-1203

6- SosyalUp Yayınları http://sosyalup.net/yesil-bina-nedir/

7- Prof. Dr. M. Mustafa ERDOĞDU https://slideplayer.biz.tr/slide/12006978/

Görüşmek dileğiyle..

Semih Çalapkulu
2002 yılında, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği bölümü mezun olup, Makina Mühendisi lisans programını tamamlamıştır. Evli, Dilara ve Furkan isimli iki çocuğu var. Meslek hayatına sırasıyla; Aydın Grup, Ciner Grup ve 2006 yılından itibaren Kuzu Grup’ta Mekanik Grup Şefi olarak, çalışma hayatına devam etmektedir. Kuzu Grup, 1943’ten bu yana 500’ün üzerinde projeye imza atarak, 100.000’den fazla konut, hastane, okul, avm, arıtma tesisleri vs. teslim etmiştir. 18 yıllık Kuzu Grubundaki çalışma hayatında; İnşaat sektöründe, toplamda 12.000 adet konutta, okul, otel, avm ve hastane işlerinin bulunduğu 15 adet ayrı projenin farklı zaman dilimlerinde yer alma şansı almıştır. Güncel olarak, SeaPearl Ataköy Hastane Projesinde görev almaktadır. 2019 yılından itibaren; teknik yazıları, teknik makaleleri ve serbest yazıları 60’ı aşkın yerden yayınlanmıştır. Bunların bir kısmı: MMO, TTMD, TESYÖN, MTMD, MÜKAD, İnşaat Yatırım Dergisi, Sanayi Gazetesi, Sektörüm Dergisi, Mechanic Dergisi, Termoklima Dergisi, İnşaat Tedariği Dergisi, Enerji ve Tesisat, Medya Siirt, Baret Dergisi, Akıllı Binam, DTK, Ankaranın Sesi, ST Endüstri Dergileri, Mühendistan, Termodinamik Dergisi, Birleşim Dergisi, İlkses Gazetesi, Siirt Gazetesi, ESSİAD, TMMOB Dergileri, Mühendis Beyinler, ZeroBuild Journal, Sektörel Yayıncılık, İnşaat Dünyası, İnşaport, Doğa Yayın, Hvac360, Emlak Kulisi, B2B Dergileri’dir. 2020 yılından itibaren, ZeroBuild’te yönetim sekretaryası içinde olup, ZeroBuild Summit’te Makina Mühendisleri Ağı Lideri olarak faaliyetlerini yürütmektedir. 2021 yılından itibaren, Fırat Üniversitesi Makina Mühendisliği Danışman Kurulu üyesidir. 2022 yılında kurulan, Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği’nde kurucu üyesidir. 2022 yılından itibaren, TESYÖN Yönetim Kurulu üyesidir. Yirmi seneyi aşkın sürede; inşaat sektörü başta olmak üzere, maden sektörü, prosesler, petrokimya tesisleri, üretim başta olmak üzere birçok alanda çalışarak, ilgili sektörlerde tecrübe sahibi olmuştur.