kurlarla-dans

Ticaret Bakanlığı Haziran ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Söz konusu bültene göre 2023 yılı haziran ayında 20,7 milyar ihracatı dolar 18-25 TL bandında hareket ederken gerçekleştirmemize rağmen, 2024 yılı Haziran ayında dolar 32 TL civarındayken sadece 18,6 milyar dolar ihracat yapılabilmiştir.

Kurda önemli yükselişe rağmen ihracatta %10.6 aylık bazda düşüş gerçekleşmiştir. Bu hareket ücretlerdeki kaybın tam telafi edilemediği şu dönemde gerçekleşmiştir. Bundan sonra da artan enerji, lojistik, vergi ve faizlerle birlikte daha az artan ücretler maliyetlerin artmasına neden olmuştur. Ancak artışın kaynağı kur yükselişidir. Kur yükselmeseydi diğerleri de domino etkisi gibi yükselmeyecekti.

ekonomide-rekabet-daha-fazla-odaklanmayi-gerektiriyor

Ocak-Haziran dönemlerini karşılaştırdığımızda ihracatın 2023 ilk yarısında 123 milyar dolardan 2024 yılı ilk yarısında %2 yükselişle 125,4 milyar dolara gelebildiğini gözlemliyoruz.

Bu kadar enflasyon, gelir dağılımındaki bozulma ve yüksek finansman, enerji, girdi ve lojistik maliyeti için değer mi? Acaba attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değer mi?

Bildiğiniz gibi ithalatın %90 a yakın kısmı aramalı ve sermaye malıdır. Dolayısıyla üretimi doğrudan etkileyen faktörlerdir. Kurların enflasyonist sebep oluşturması da buradan kaynaklanmaktadır.

İthalattaki gelişime baktığımızda ise şunları görmekteyiz;

2023 yılı Haziran ayında 26 milyar dolar olan ithalat 2024 yılı Haziran ayında 25 milyar dolara %4.1 düşmüştür. Dönemsel olarak da 2023 yılı ilk yarısında 184,4 milyar dolardan 2024 yılı ilk yarısında (%8.5) 168,7 milyar dolara düşmüştür.

İthalat girdilerinde yüksek maliyet nedeniyle stok azaltımı olabilir. Ancak son ay ihracattaki düşüş eğer gelecek için iyi sinyaller vermiyorsa o zaman stok yapmaktan kaçınanlar ithalatın da düşmesine neden olmuş olabilir. Bu arada altın ithalatına getirilen sınırlandırmalar gibi ithalatı daraltıcı tedbirleri de unutmamalıyız.

Reel ekonomide verimliliği arttırmadığımız, şirketlerimizi daha verimli yönetilir hale getirmek için reorganizasyona gitmediğimiz sürece kurlardan medet umarak yapılacak ihracat ancak bu kadar olabiliyor. Rekabet daha fazla detaya odaklanmayı gerektiriyor.

Görüşmek dileğiyle…

 

Hikmet Baydar
HİKMET BAYDAR 1984 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olmuştur. cnntürk, apara, tv100 bbntürk,e kotürk, vb televizyon kanallarında ekonomi ile ilgili programlara katılarak güncel verileri yorumlamıştır. Muhtelif gazete ve dergilerde ekonomi ile ilgili yazıları yayınlanmıştır. Bankalarda ve Bankalar Birliğinde bankacılık eğitimi vermiştir.