Aydınlatmada, ışık kaynağının yaydığı rengi; RENK SICAKLIĞI ifadesiyle tanımlıyoruz. Bunun teknik adı, birimi; KELVİN ( K ) dir. Işığın rengi, flamanın ısısıyla değişmektedir. Bu duruma, renk sıcaklığı teorisi denir.
Bir metali ısıtıp eritmeye başladığımızda; 1000K civarında kızarmaya ve ışık vermeye başlar. Isıtmaya devam ettiğimizde renk değişmeye başlar.
Bu renk değişme aralıkları, bilimsel olarak adlandırılmış ve belli bir standarta kavuşmuştur. Bu nedenle ışığın ısısı sonucu ortaya çıkan renkleri Kelvin (K) ile adlandırıp, kelvinmetre ile ölçeriz.
Fen bilimlerinde Kelvin , K harfi ile gösterilir ve birim aralığı santigrat (celcius) derecesiyle eşit olan, fakat sıfır noktası olarak mutlak sıfırı ( -273.15 santigrat) kabul eden bir sıcaklık ölçüsü birimidir.
Renk sıcaklığının ısıyla alakasının bilimsel karşılığı olan; 0 °C=273K netliği, bizi her seferinde; santigrat derece ile ölçtüğümüz bir sıcaklığı Kelvin’e çevirmek için +273 ilave etmemiz sonucuna götürür.
Bu renk skalasyonunu, aydınlatma dilinde bizler geleneksel olarak; Soğuk ve sıcak olmak üzere iki kategoride değerlendiriyoruz. Soğuk olan ; beyaz, sıcak olan ise sarı renk ve etrafı Kelvin değerlerdir.
Renk kavramı aslında; ışıkla doğrudan alakalıdır. Bir ışığın göz üzerindeki izlenimlerinden kaynaklanan duyumu renk diye tanımlayabiliriz.
Beyaz, Sarı, veya Siyah… hepsini ışıkla tanımlayabiliriz.
Örneğin, mavi ışığı yansıtan nesneleri mavi, bütün ışıkları yansıtan nesneleri beyaz, ışıkları yutan (yansıtmayan) nesneleri de siyah olarak algılarız.
Baktığımızda,aslında doğada beyaz ışık yoktur, algılayabildiğimiz renkli ışık spekturumu vardır ( Resim -2 ) Biz 380 nanometre (nm) ile 780 nm dalga boyundaki ışıkların (mor, mavi, yeşil, sarı, kırmızı) toplamını beyaz ışık olarak algılarız. Siyah renk için ise siyah olarak algıladığımız cisimden gözümüze yansıyan ışık yoktur diyebiliriz.
Resim 2 – Algılayabildiğimiz renkli ışık spekturumu.
Aydınlatma terminolojisinde ise durum; yani Kelvin, yani Renk sıcaklıklarında değerlendirme şu şekildedir:
- 3.000K ve altı ( 2700 gibi ) Sarı ışık
- 4.000K ılık sarı ( soft )
- 6.500K Beyaz ışık
Genel olarak bilinen bir gerçek vardır ki; zıt kutuplar biribirini çeker. Bu nedenle sıcak iklim kuşağında olan ( akdeniz iklim kuşağı ) ülkemizde beyaz ışığa ( 6.500K renk sıcaklığına ) ilgi ve talep yüksektir. Avrupa’da veya dünyada soğuk iklim kuşağında olan ülkelerde ise; sarı ışık ( 3.000K ) daha çok tercih sebebidir.
Ülkemizde beyaz ışık tercihi yüksek olmakla beraber, bu tip tercihlerde biraz daha teknik ve bilimsel yaklaşmakta fayda vardır.
Evde, işyerinde, fabrikada, yolda vb her yere ve ortama göre bilimsel ve teknik doğrular değişebilir. Hatta bu dahada mikro indiregenerek; evde dahi örneğin; mutfak ve banyo gibi ortamlarda kısmen 4.000K ve üzeri beyaz ışık, diğer alanlarda ( oda ve koridorlarda ) 4.000K ve altı sarı ışık tercih edilmesi göz sağlığı ve konfor açısından bizi doğruya götürür.
Psikolojik olarak sıcak ışığın ( 3.000 K +- 300 ) insanın ortam sıcaklığını 1 – 2 derece daha yüksek hissettiği bilinmektedir. Yine, eğer uykusuzluk problemi yaşıyorsanız,( seviyor olsanız bile ) akşamları beyaz ışık tercih etmeyin, sarı ışıkla aydınlanın diyebilirim.
Objelerin, ortamın görünümü, aydınlatma ışığının kalitesine bağlıdır. Ortamda bulunan renkler ışık renk sıcaklığı seçimini dolaylı olarak etkiler. Akıllı bir seçim ortam ambiyansını değiştirmekle kalmaz, güzel görünümler de yaratır.
Aydınlatma bir zevk ve konforu barındırıyor olsa da, teknik yanı kesin ve net vardır ve unutulmamalıdır.
Evlerden tutun kent aydınlatmasına kadar, aydınlatılacak objelerin yeri konumu, önemi, rengi ,dokusu vb. bir çok parametreye bağlı olarak, seçilecek ışığın renk sıcaklığıda farklılık gösterebilir, bunu bilerek uygulamak gerekir.
Kelvin gibi aydınlatma litaratüründe teknik değerler vardır ve göz ve ruh sağlığımız için önemlidir.
Yeni, rengarenk bir sayıda buluşmak dileğiyle…