
Işık kirliliği, yapay ışığın kontrolsüz ve aşırı kullanımı sonucu ortaya çıkan bir çevre sorunudur. Günümüzde, özellikle kentsel alanlarda, gece gökyüzünün doğal karanlığını kaybetmemize neden olan bu sorun, yalnızca astronomi meraklılarını değil, ekosistemler, insan sağlığı ve enerji kaynakları üzerinde de ciddi etkilere sahiptir. Bu makalede, ışık kirliliğinin neden olduğu sorunlar, bu sorunlarla mücadele etmenin gerekliliği ve alınabilecek önlemler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Işık Kirliliğinin Tanımı ve Türleri
Işık kirliliği, yapay ışığın yanlış yönlendirilmesi, aşırı kullanımı veya kontrolsüz dağılımı sonucu ortaya çıkan bir kirlilik türüdür. Bu kirlilik, başlıca dört türde sınıflandırılabilir:
- Gökyüzü parlaklığı, atmosferdeki doğal ve yapay ışık kaynaklarının etkisiyle gece gökyüzünün aydınlanmasıdır. Bu olgu, özellikle şehir ışıklarının atmosfere yansıması sonucu oluşan ışık kirliliğiyle ilişkilidir ve astronomik gözlemleri olumsuz etkiler. Gökyüzü parlaklığı, iki ana ışık saçılma mekanizmasıyla artar:
Bortle Skalası
- Rayleigh Saçılması: Kısa dalga boylu ışığın, atmosferdeki azot (N₂) ve oksijen (O₂) molekülleri tarafından saçılmasıdır. Bu süreç, özellikle mavi ışığın daha fazla dağılmasına neden olur.
- Mie Saçılması: Atmosferdeki aerosoller ve toz parçacıkları tarafından gerçekleşir ve daha geniş bir dalga boyu aralığını etkiler. Bu saçılma, özellikle şehir ışıklarının atmosfere yayılmasında etkilidir.
Bu saçılma süreçleri, gökyüzünün doğal karanlığını bozarak, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin görünürlüğünü azaltır.
Ege Üniversitesi Gözlemevi’nde yapılan ölçümler, gökyüzü parlaklığının zamanla arttığını göstermiştir. 2010 yılında zenit açısı z < 60° için gökyüzü parlaklığı tüm azimut açılarında yaklaşık 19 kadir olarak ölçülmüştür. 2017 yılında ise belirli azimut açılarında 0.4 ile 0.8 kadir arasında artışlar tespit edilmiştir. Bu artışlar, gözlem süresinin yaklaşık 1.5 saat kısalmasına neden olmuştur.
Işık kirliliği, sadece astronomik gözlemleri değil, ekosistemleri ve insan sağlığını da olumsuz etkiler. Örneğin, deniz kaplumbağaları gibi bazı canlılar, yapay ışık kaynakları nedeniyle doğal davranışlarında sapmalar yaşayabilir.
- Işık Taşması (Light Trespass): Işık taşması, yapay ışığın tasarlanan alanın dışına çıkarak istenmeyen bölgeleri aydınlatması durumudur. Genellikle yanlış yönlendirilmiş veya aşırı güçlü aydınlatma kaynaklarından kaynaklanır.
Özellikle dış mekan aydınlatmalarında, ışığın kontrolsüz bir şekilde çevreye yayılması, enerji israfına ve çevresel bozulmalara neden olur. Bu durum, ışığın gereksiz yere atmosfere dağılmasına ve gökyüzü parlaklığının artmasına yol açar. Işık taşması ayrıca, uyku düzenine negatif etki ile insan sağlığını ve gece aktif olan hayvanların doğal davranışlarını etkileyerek ekosistemin dengesini bozabilir.
- Kamaşma (Glare): Kamaşma (Glare), aşırı parlak veya yanlış yönlendirilmiş ışık kaynaklarının, görme konforunu ve performansını olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu durum, gözde rahatsızlık hissi yaratabilir ve görsel görevlerin yerine getirilmesini zorlaştırabilir. İki tür kamaşma çeşidi vardır;
Rahatsızlık Verici Kamaşma (Discomfort Glare): Yüksek parlaklığa sahip yüzeylerin veya armatürlerin, görme koşullarında yarattığı rahatsızlık durumudur. Bu tür kamaşma, gözde yorgunluk ve konsantrasyon kaybına neden olabilir.
Engelleyici Kamaşma (Disability Glare): Işık kaynağının doğrudan gözle temas etmesi sonucu, nesnelerin veya objelerin ayırt edilmesini zorlaştıran durumdur. Bu tür kamaşma, özellikle sürüş sırasında tehlikeli olabilir.
Aydınlatılan ve gölgede kalan bölgeler arasındaki büyük parlaklık farkları, ışık kaynaklarının yanlış konumlandırılması veya uygun olmayan armatürlerin kullanılması ve parlak yüzeylerden yansıyan ışık başlıca kamaşma sebepleridir.
Kamaşma Endeksi (UGR):
Kamaşma, Unified Glare Rating (UGR) adı verilen bir metrik ile ölçülür. UGR, bir armatürün insan gözüne karşı ürettiği parlamayı değerlendirir. Ofis alanları için UGR≤19 değerleri, rahat bir görsel ortam sağlamak için tavsiye edilir. Genel olarak, UGR>28 olan ortamlar kötü uygulamalar olarak kabul edilir. UGR’nin 16’dan küçük olduğu durumlarda ise kamaşma mevcut sayılmaz.
- Aşırı Aydınlatma (Over-illumination): İhtiyaç duyulandan daha fazla aydınlatma yapılmasıdır. Bu durum, gereksiz enerji tüketimine, çevresel bozulmaya ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Özellikle şehirlerdeki yanlış ışıklandırma uygulamaları, hem ekonomik hem de ekolojik sorunlara neden olmaktadır. Yanlış tasarlanmış aydınlatma sistemleri, gereksiz parlaklık seviyeleri ve yanlış ışık yönlendirmesi başlıca sebepler arasındadır.
Aşırı aydınlatma, büyük miktarda elektrik tüketimine yol açarak enerji israfına neden olur. ABD Enerji Bakanlığı’na (DOE) göre, dış mekân aydınlatmalarındaki gereksiz ışık kullanımı nedeniyle her yıl milyarlarca kilovat-saat elektrik boşa harcanmaktadır (DOE, 2021). Bu durum, hem bireyler hem de devletler için ciddi ekonomik kayıplar yaratmaktadır.
Gereksiz aydınlatma, karbon salınımını artırarak küresel ısınmaya katkıda bulunur. Ayrıca, yanlış yönlendirilmiş ışıklar, doğal ekosistemleri bozarak gece aktif olan hayvanların yaşamını olumsuz etkileyebilir (IDA, 2022).
Işık kirliliği, doğal ekosistemler üzerinde derin etkiler yaratan çevresel bir sorundur. Özellikle gece aktif olan hayvanlar, yapay aydınlatmadan ciddi şekilde etkilenir. Yapay ışık kaynakları, biyolojik döngüleri bozarak hayvanların göç, beslenme ve üreme davranışlarını değiştirebilir. Bu durum, ekosistemlerin işleyişini bozarak biyolojik çeşitliliği tehdit edebilir.
Deniz Kaplumbağaları ve Işık Kirliliği: Deniz kaplumbağası yavruları, yumurtadan çıktıktan sonra doğal olarak denize ulaşmak için ay ışığını takip ederler. Ancak kıyı şeridinde aşırı aydınlatma olduğunda, yavrular yönlerini şaşırarak yanlış yöne gider ve hayatta kalma şansları azalır (Longcore & Rich, 2004). Florida’da yapılan araştırmalar, kıyı aydınlatmasının azaltılmasının, kaplumbağa yavrularının hayatta kalma oranlarını artırdığını göstermektedir.
Göçmen Kuşlar ve Yapay Aydınlatma: Göçmen kuşlar, özellikle gece göçleri sırasında yönlerini belirlemek için yıldızları ve ayı kullanır. Ancak şehirlerden yayılan yoğun ışık, kuşların doğal navigasyon sistemlerini bozar. Yanlış yönlere giden kuşlar, binalara çarparak ölebilir veya aşırı enerji kaybederek yorgun düşebilir (Gauthreaux & Belser, 2006). ABD’de yapılan araştırmalara göre, her yıl milyonlarca kuşun bu nedenle öldüğü tahmin edilmektedir.
Bitkiler Üzerindeki Etkileri: Fotoperiyodizm, canlıların gün ışığı süresine bağlı olarak gösterdiği biyolojik tepkilerdir. Işık kirliliği, doğal ışık döngülerini bozarak bu süreci olumsuz etkileyebilir. Özellikle yapay ışık, bitkilerin çiçeklenme zamanını değiştirir (Gaston et al., 2013).
Bitkilerde, fitokrom pigmenti aracılığıyla ışık sürelerini algılayan sistem, yapay aydınlatma nedeniyle yanlış sinyaller alabilir. Bu durum, çiçeklenme ve büyüme döngülerinde bozulmalara yol açar (Bennie et al., 2016).
Işık kirliliği, doğal ekosistemler üzerinde ciddi tehditler oluşturmaktadır. Bilimsel araştırmalar, yapay ışığın etkilerini azaltacak önlemler alındığında, ekosistemlerin kendini toparlayabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, sürdürülebilir aydınlatma çözümlerine yönelmek ve ekolojik dengeyi koruyacak önlemler almak büyük önem taşımaktadır.
Işık Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Işık kirliliği, doğal gece-gündüz döngüsünü bozarak insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Yapay ışığa uzun süre maruz kalmak, özellikle uyku düzeni, hormonal denge ve psikolojik sağlık üzerinde ciddi sorunlara yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Tıp Derneği (AMA), ışık kirliliğinin insan biyolojisine zarar verebileceğini ve bazı hastalıkların riskini artırabileceğini belirtmektedir (WHO, 2019; AMA, 2016).
Uyku Bozuklukları ve Melatonin Baskılanması: Vücudumuzun biyolojik saati (sirkadiyen ritmi), gece karanlıkta melatonin hormonu salgılanarak düzenlenir. Ancak yapay ışığa maruz kalmak, melatonin üretimini baskılar ve uyku süresini kısaltır (Cajochen et al., 2011).
Özellikle LED ekranlar ve sokak lambalarından yayılan mavi ışık, melatonin seviyelerini önemli ölçüde düşürebilir.
Kansere Yakalanma Riskinin Artışı: Araştırmalar, uzun süre yapay ışığa maruz kalmanın bazı kanser türleri ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Özellikle gece vardiyasında çalışan kişilerde, melatonin seviyesinin azalması nedeniyle meme ve prostat kanseri riskinin arttığı gözlemlenmiştir (Stevens et al., 2014). Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), gece vardiyası çalışmasını “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırmıştır (IARC, 2007).
Psikolojik Etkiler ve Ruh Sağlığı: Işık kirliliği, depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarını tetikleyebilir. Özellikle kış aylarında güneş ışığının az olduğu bölgelerde, yapay ışığın düzensiz kullanımı mevsimsel duygudurum bozukluğunu (SAD) artırabilir (Wehr, 2001).
Kardiyovasküler Hastalıklar: Düzensiz ışık maruziyeti, kan basıncını ve stres seviyelerini artırarak kalp-damar hastalıkları riskini yükseltebilir. Gece ışık kirliliğinin fazla olduğu bölgelerde yaşayan bireylerde, hipertansiyon ve kalp hastalıklarının daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir (Chepesiuk, 2009).
Işık Kirliliğinin Yol Açtığı Enerji İsrafı ve Ekonomik Etkiler
Işık kirliliği, aynı zamanda büyük bir enerji israfına neden olur. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği (IDA), dünya genelinde kullanılan aydınlatmanın yaklaşık %30’unun gereksiz olduğunu ve bu durumun yıllık milyarlarca dolarlık enerji kaybına yol açtığını belirtmektedir (IDA, 2021). Bu israf, enerji kaynaklarının verimli kullanılması ve sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından büyük bir engel teşkil eder.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporlarına göre, özellikle şehirlerdeki sokak lambaları, reklam panoları ve diğer açık alan aydınlatmalarının verimsiz kullanımı, enerji israfını tetiklemektedir. Gereksiz yere yanıp sönen ışıklar ve aşırı parlak aydınlatmalar, yalnızca çevreye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda enerji faturalarını da artırır. Bu durum, her yıl milyonlarca dolar değerinde enerji kaybına yol açmaktadır.
Örneğin, ABD’de yapılan bir çalışma, uygun aydınlatma teknolojileri ve tasarımları kullanılarak yılda 3 milyar doların üzerinde enerji tasarrufu sağlanabileceğini göstermiştir (Gallaway et al., 2010). Bu durum, ışık kirliliğiyle mücadelenin ekonomik açıdan da ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Yapılan çalışmalar, şehirlerdeki ışık kirliliğinin yalnızca enerji tüketimini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda doğal kaynakların tükenmesine de sebep olduğunu göstermektedir. Çevreyi korumak amacıyla enerji verimliliği projelerinin hayata geçirilmesi, ışık kirliliğini azaltmak için önemli bir adımdır.
Dünyanın önde gelen akademik kurumu olan American Society of Civil Engineers (ASCE), enerji tasarrufu sağlamak ve ışık kirliliğini önlemek için LED teknolojisi ve sensörlü aydınlatmaların kullanımını teşvik etmektedir. Bu teknolojiler, daha az enerji tüketirken daha verimli bir aydınlatma sağlamakta ve böylece ekonomik fayda yaratmaktadır.
Işık kirliliğinin ekonomik etkileri yalnızca enerji tüketimiyle sınırlı değildir. Ayrıca, insanların biyolojik ritimlerinin bozulması, sağlık problemlerine yol açmakta ve bu da uzun vadede sağlık harcamalarını artırmaktadır. Akademik çalışmalara göre, ışık kirliliği, uyku düzenini bozarak verimliliği düşürmekte ve iş gücü kaybına yol açmaktadır. Özellikle gece vardiyalarında çalışanlar, ışık kirliliğinin olumsuz etkilerini daha fazla hissetmektedir. Sonuç olarak, ışık kirliliği yalnızca çevreyi değil, aynı zamanda ekonomiyi de olumsuz etkilemektedir.
Astronomi ve Bilimsel Araştırmalar Üzerindeki Etkiler
Işık kirliliği, astronomi bilimi için büyük bir tehdittir. Gökyüzü parlaklığı, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin gözlemlenmesini zorlaştırır. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, Samanyolu galaksisini çıplak gözle göremez hale gelmiştir. Bu durum, özellikle astronomi bilimi için ciddi sorunlar yaratmaktadır. Dünya’nın dört bir yanındaki gözlemevleri ve bilim insanları, ışık kirliliğinin gökyüzü gözlemlerini zorlaştırdığını ve bilimsel çalışmaları olumsuz etkilediğini belirtmektedir.
Örneğin, optik teleskoplar, gökyüzü parlaklığı nedeniyle uzak galaksileri ve yıldızları gözlemlemekte zorlanır. Bu da evrenin anlaşılmasına yönelik çalışmaları yavaşlatır (Falchi et al., 2016). Işık kirliliğiyle mücadele, bu nedenle bilimsel ilerleme açısından da büyük önem taşır.
Astronomik gözlemler için en kritik faktörlerden biri gökyüzünün karanlık olmasıdır. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) ve Amerikan Astronomi Topluluğu (AAS) tarafından yapılan araştırmalar, şehir ışıklarının gökyüzüne saçılmasının, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin görünürlüğünü azalttığını göstermektedir. Özellikle şehirleşmenin arttığı bölgelerde ışık kirliliği, teleskopların ışık toplama kapasitesini düşürmekte ve bilimsel doğruluğu azaltmaktadır.
Teknik olarak, ışık kirliliğinin astronomi üzerindeki en büyük etkisi, gökyüzünün doğal kontrastının bozulmasıdır. Bu durum, gök cisimlerinin parlaklığını ölçmeyi zorlaştırarak hatalı veriler üretilmesine yol açabilir. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, ışık kirliliğinin en fazla etkilediği alanlardan biri spektral gözlemlerdir. Özellikle dar bantlı spektrum analizleri, şehir ışıklarının neden olduğu arka plan parlaması nedeniyle hata payı yüksek sonuçlar verebilir.
Bu olumsuz etkileri azaltmak için çeşitli önlemler alınmaktadır. Avrupa Güney Gözlemevi (ESO) ve NASA gibi kuruluşlar, ışık kirliliğinin gözlemevleri üzerindeki etkilerini en aza indirmek için gökyüzü koruma programları geliştirmektedir. Örneğin, uyarlanabilir optik sistemler (Adaptive Optics), atmosferdeki ışık saçılımını düzelterek teleskopların daha net görüntüler elde etmesini sağlamaktadır. Benzer şekilde, düşük basınçlı sodyum buharlı lambalar gibi spektral olarak kontrollü ışık kaynakları, astronomi üzerindeki etkileri azaltmak için önerilmektedir.
Işık Kirliliğiyle Mücadele İçin Alınabilecek Önlemler
Işık kirliliğiyle mücadele etmek için birçok önlem alınabilir. Bu önlemler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde uygulanabilir. Bunları birkaç başlık altında toplamak mümkündür;
Uygun Aydınlatma Teknolojileri: LED aydınlatmalar, enerji verimliliği açısından avantajlıdır, ancak doğru renk sıcaklığında (3000K altı) kullanılmalıdır. Aşırı mavi ışık içeren LED’ler, gökyüzü parlaklığını artırır.
Yönlendirilmiş Aydınlatma: Işığın yalnızca ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi, ışık taşmasını ve gökyüzü parlaklığını azaltır.
Zamanlayıcılar ve Hareket Sensörleri: Aydınlatmanın yalnızca gerektiğinde açılmasını sağlayan sistemler, enerji tasarrufu sağlar.
Yasal Düzenlemeler: Yerel yönetimler, ışık kirliliğini önlemeye yönelik yasal düzenlemeler yapabilir. Örneğin, İtalya’nın Lombardiya bölgesinde uygulanan aydınlatma yönetmelikleri, ışık kirliliğini önemli ölçüde azaltmıştır (Cinzano et al., 2001).
Toplumsal Bilinçlendirme: Işık kirliliği konusunda farkındalık yaratmak, bireylerin bu soruna karşı duyarlılığını artırır.
Işık kirliliği, modern yaşamın getirdiği önemli çevre sorunlarından biridir. Doğal ekosistemler, insan sağlığı, enerji kaynakları ve bilimsel araştırmalar üzerinde ciddi etkilere sahip olan bu sorun, acilen ele alınması gereken bir konudur. Uygun aydınlatma teknolojileri, yasal düzenlemeler ve toplumsal bilinçlendirme çabaları, ışık kirliliğiyle mücadelede etkili çözümler sunabilir. Bu mücadele, yalnızca gelecek nesiller için değil, gezegenimizin sürdürülebilirliği için de büyük önem taşır.
Referanslar
– Longcore, T., & Rich, C. (2004). Ecological light pollution. *Frontiers in Ecology and the Environment*, 2(4), 191-198.
– Gauthreaux, S. A., & Belser, C. G. (2006). Effects of artificial night lighting on migrating birds. *Ecological Consequences of Artificial Night Lighting*, 67-93.
– Bennie, J., Davies, T. W., Cruse, D., & Gaston, K. J. (2016). Ecological effects of artificial light at night on wild plants. *Journal of Ecology*, 104(3), 611-620.
– Gooley, J. J., Chamberlain, K., Smith, K. A., Khalsa, S. B., Rajaratnam, S. M., Van Reen, E., … & Lockley, S. W. (2011). Exposure to room light before bedtime suppresses melatonin onset and shortens melatonin duration in humans. *The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism*, 96(3), E463-E472.
– Stevens, R. G., Brainard, G. C., Blask, D. E., Lockley, S. W., & Motta, M. E. (2014). Adverse health effects of nighttime lighting: comments on American Medical Association policy statement. *American Journal of Preventive Medicine*, 45(3), 343-346.
– Bedrosian, T. A., & Nelson, R. J. (2017). Timing of light exposure affects mood and brain circuits. *Translational Psychiatry*, 7(1), e1017.
– IDA. (2021). Light Pollution and Energy Waste. *International Dark-Sky Association*. [https://www.darksky.org/light-pollution/](https://www.darksky.org/light-pollution/)
– Gallaway, T., Olsen, R. N., & Mitchell, D. M. (2010). The economics of global light pollution. *Ecological Economics*, 69(3), 658-665.
– Falchi, F., Cinzano, P., Duriscoe, D., Kyba, C. C., Elvidge, C. D., Baugh, K., … & Furgoni, R. (2016). The new world atlas of artificial night sky brightness. *Science Advances*, 2(6), e1600377.
– Cinzano, P., Falchi, F., & Elvidge, C. D. (2001). The first world atlas of the artificial night sky brightness. *Monthly Notices of the Royal Astronomical Society*, 328(3), 689-707.
– Gaston, K. J., Bennie, J., Davies, T. W., & Hopkins, J. (2013). The ecological impacts of nighttime light pollution: a mechanistic appraisal. Biological Reviews, 88(4), 912-927.
– American Society of Civil Engineers (ASCE). “Energy Efficiency and Light Pollution”. Journal of Urban Engineering, 2020.
– International Energy Agency (IEA). “Energy Efficiency in Lighting”. World Energy Outlook, 2021.
– National Institute of Environmental Health Sciences (NIEHS). “The Health Impacts of Light Pollution”. Environmental Health Perspectives, 2019.
– Bennie, J., Duffy, J. P., Inger, R., & Gaston, K. J. (2016). Ecological effects of artificial light at night on wild plants. Journal of Ecology, 104(3), 611-620.
– Dominoni, D. M., Goymann, W., Helm, B., & Partecke, J. (2013). Urban-like night illumination reduces melatonin release in European blackbirds (Turdus merula). Journal of Pineal Research, 54(4), 387-395.
– Cajochen, C., Frey, S., Anders, D., Späti, J., Bues, M., Pross, A., … & Wirz-Justice, A. (2011). Evening exposure to blue light stimulates the human circadian clock. Journal of Sleep Research, 20(4), 377-385.
– Stevens, R. G., Hansen, J., Costa, G., Haus, E., Kauppinen, T., Aronson, K. J., … & Vermeulen, R. (2014). Considerations of circadian impact for defining “shift work” in cancer studies: IARC Working Group Report. Occupational and Environmental Medicine, 71(2), 80-87.
– IARC (International Agency for Research on Cancer), 2007. Carcinogenicity of shift-work, painting, and fire-fighting. The Lancet Oncology, 8(12), 1065-1066.
– Wehr, T. A. (2001). Photoperiodism in humans and other primates: Evidence and implications. Journal of Biological Rhythms, 16(4), 348-364.
– Chepesiuk, R. (2009). Missing the dark: health effects of light pollution. Environmental Health Perspectives, 117(1), A20-A27.
– International Astronomical Union (IAU), “Effects of Light Pollution on Astronomy”, Annual Review of Astronomy and Astrophysics, 2020.
– American Astronomical Society (AAS), “Sky Brightness and Scientific Observations”, Astrophysical Journal Letters, 2019.
– European Southern Observatory (ESO), “Adaptive Optics and Light Pollution Mitigation”, Journal of Astronomical Instrumentation, 2021.
– DOE (U.S. Department of Energy), 2021. Outdoor Lighting and Energy Efficiency.
– IDA (International Dark-Sky Association), 2022. Light Pollution Effects on Wildlife and Ecosystems.
– American Medical Association (AMA), 2016. Human and Environmental Effects of Light at Night.
https://www.lightpollutionmap.info/
https://images-geeknative-com.exactdn.com/wp-content/uploads/2010/10/02194600/bortle.jpg
https://www.litesourcenc.com/understanding-light-trespass/
https://www.smartlouvre.com/glare-and-light-trespass-lighting-solutions
https://www.energy.gov/eere/ssl/outdoor-lighting
https://www.darksky.org/light-pollution/wildlife
https://www.ama-assn.org/delivering-care/public-health/light-pollution
https://is-birdcast-wordpress-prod-s3.s3.amazonaws.com/
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1618866722002965
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4734149/