İşe alım günümüzde şirketlerin en çok zorlandığı konulardan birisi. Pek çok başvuru arasından en doğru adayı bulmak oldukça zor.
Dijitalleşme başlamadan önce şirketler işe alım sürecinde adeta başvurular tarafından boğuluyorlardı. Her başvurunun tek tek incelenmesi, doğru kriterlere uygunluğunun belirlenmesi oldukça zaman alıcıydı.
Teknolojinin hızla gelişimi ile birlikte değişmekte olan işe alım süreçleri yapay zeka uygulamaları ile dönüşüme uğramaktadır.
Yapay zeka işe alım sürecine ilk olarak filtreler ile adım attı. Basit filtreleme algoritmaları sayesinde adaylar saniyeler içerisinde belirlenen kriterlere göre (mezun olunan okul, iş ve sektör tecrübesi, yurt dışı deneyimi vb.) ayrılabilmeye başlandı.
Sistem o kadar yol katetti ki adayların sosyal medya hesaplarındaki bilgilerden yola çıkarak, başvuru inceleme sistemini de sürekli güncel tutabiliyor. Hatta adaylara otomatik olarak e-postalar göndererek, adayların Facebook sayfalarına reklam ekleyerek başvuruları sürekli teşvik edebiliyor.
Yine de filtreleme algoritmaları içinde bulunduğumuz teknoloji çağı için çok ileri bir seviye sayılmaz. Yapay zekanın asıl üstün yönleri mülakat aşamasında karşımıza çıkıyor.
Yapay zeka algoritmaları tarafından oluşturulmuş chatbotlar artık mülakatlarda kullanılmaya başlandı. Chatbotlar için; kişiyle genellikle belirli bir senaryo üzerinden iletişim kuran, sorular soran ve aldığı cevaplara göre konuşmayı sürdüren bir yazılım parçası diyebiliriz.
Aslında bir nevi gelişmemiş sanal asistan da denebilir.Sistem işe başvuran adaylarla online bir sohbet başlatıyor ve adayların istenilen seviyede olup olmadığını ölçen ufak bir sohbet gerçekleştiriyor.
Konuşma bittikten sonra ise başvuru izleme sistemine adayla ilgili bir puan kartı ve transkript gönderiyor. Eğer bir aday sistemi etkilemeyi başardıysa, sistem bu sefer bir insan ile mülakat ayarlıyor ve insan kaynakları personelini bilgilendiriyor.
Chatbotların yanı sıra yapay zekanın getirdiği başka bir yenilik ise video mülakat uygulaması. Sistem işe en uygun adayı bulabilmek için mülakatı video kaydına alıp mülakat bittikten sonra, adayların mülakat sırasındaki jestlerini, mimiklerini, ses tonlarındaki değişimlerini ve mikro ifadelerini yapay zeka algoritmaları ile analiz ediyor.
Mesela adayın mülakat sırasında belirli bir konuda yalan söyleyip söylemediğini, kişinin göz bebeklerinin büyüyüp küçülmesinden ya da o anda yaptığı bir hareketten yola çıkarak tespit edebiliyor. Aynı zamanda bu gibi analizlerle, mülakatlarda oluşabilecek ön yargılardan da kurtulmayı hedefliyor.
Yapay zeka teknolojilerinden de sadece işe alım sürecinde değil, İK’nın diğer sorumluluk alanlarında da yararlanılıyor.
Bütün bu yeniliklerin yanında yapay zeka uygulamaları beraberinde bir takım ön yargıları getiriyor. En büyük korkuların başında çalışanların işlerini bilgisayarlara kaptıracağı yer almakta.
Ayrıca yeni teknolojilere adapte olamama da çalışanların bir diğer endişesi. Ancak çalışanlarda oluşan bu korku ve endişe yersiz. İnsan kaynaklarında yapay zeka teknolojilerinin kullanımı ancak, çalışanları eğitimlerle yeni teknolojiler hakkında sürekli bilgilendirerek ve adapte ederek mümkün.
Bu sayede hem çalışanlar yersiz endişelerinden arınmış olacaklar, hem de şirketin kullanacağı yeni teknolojilere uyum sağlayarak verimi düşürmeyecekler.
Yapay zeka üzerine çalışmalar arttıkça, insan kaynakları alanında da ilerlemeler olmaya devam edecektir.
Görüşmek dileğiyle..