Zenginliğin Ve Yoksulluğun Bir Arada Olduğu Ülke;
Bu sayıda; Afrika’nın yeraltı mineral kaynakları bakımından muhtemelen en zengin lakin yoksulluk oranının en yüksek olduğu ülkesi GİNE ya da resmi adıyla GİNE CUMHURİYETİ’nden bahsedeceğim.
Yaklaşık olarak 13 milyon nüfusa sahip Gine’nin resmi dili Fransızca olsa da, halkın büyük bir kısmı Fulbelerin dili olan Fulanice’yi de konuşmaktadır. Halkın çoğunluğu müslümandır.
Siyasal yapısı, hiçbir zaman iç savaş yaşamamasına rağmen birçok çalkantılı döneme ev sahipliği yapmıştır. 1958 yılında Fransız sömürgesinden kurtulduktan sonra maalesef bir türlü rahat nefes alamayan Gine, ilk bağımsız seçimini 2010 yılında gerçekleştirmiş ve Alpha Conde’yi Cummhurbaşkanı olarak seçmiştir.
2014-2015 yıllarında yaşanan Ebola salgını ülkenin ekonomisini hayli zayıflatmıştır. Nitekim 2012’deki işsizlik oranı yaklaşık %8 iken 2015’te bu oran %16’ya kadar çıkmıştır. Gine Hükümeti artan yoksulluğu ve ekonomik durgunluğu önlemek amacıyla 2016-2020 yılları için 5 yıllık bir kalkınma planı hazırladı.
Yeraltı kaynakları bakımından zengin olan Gine, dünyanın boksit rezervlerinin (alüminyum cevheri) yarısından çoğuna sahiptir. Doğal olarak, ihracatının ise %85’ini boksit ve altın oluşturmaktadır. Üstelik Gine Hükümeti, Amerikan iştiraki ile dünyanın en büyük boksit üreticisi konumundadır.
Ayrıca Gine; yaklaşık 5 milyar ton kullanılmamış yüksek kaliteli demir cevheri, altın, elmas rezervleri, belirlenmemiş miktarda uranyum ve muhtemel off-shore petrol rezervlerine sahiptir.
İkliminin tarıma elverişli yapısı komşularına; meyve, sebze ve palmiye yağı ihraç etmesine olanak sağlamaktadır.
Ancak tarım sektörü geçmiş yıllarda ihmale uğradığı için ve ebolanın neden olduğu durgunluk en önemli üretim kalemi olan pirinci bile ithal etmesine neden olmuştur. Bu sebeple devlet son zamanlarda pirinç üretimine yatırım yapmaktadır.
Son 5 yılda en çok ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Çin, Hindistan, Belçika, İspanya, İrlanda iken ithalat rakamlarında bu denge Çin, Hindistan, Hollanda, Belçika ve Almanya’ dır.
Türkiye İthalat Yapılan Ülke Sıralamasında 8. Sıradadır
Türkiye’den en çok ithalatı yapılan kalemler ise sırasıyla; tuz, sülfür, çimento, demir-çelik ve elektrik malzemeleridir. Özellikle 2010 yılı başkanlık seçimleri sonrası kazanılan siyasi istikrar ülkeye yatırımcıları çekerek ofis, otel ve konut projelerinde ciddi artışlara neden olmuştur.
Bu bağlamda bakıldığında yapı-inşaat ve elektrik sektörü önemli bir alanı oluşturuyor.
Ülkenin başkenti Konakri, liman şehri olmasıyla zaten ithalat ve ihracatın kalbi konumunda. Keza elektrik, yapı–inşaat malzemelerinin de toptan ve perakende satış merkezi burada.
Madina bölgesinde toptan ve perakende; Matam ve Lambany bölgelerinde ise daha çok distribütörler yer alıyor.
Esas Rekabet Çin Ve Türk Malları Arasında
Bu sektörlerde pazara, özellikle alçak ve orta gerilim ürünlerinde; General Electric, Schenider, ABB gibi Avrupa markalarının yanı sıra Çin ve Türk markaları da hakim durumda. Yüksek gerilim ürünlerinde ise Siemens çok fazla tercih ediliyor.
Devletin geçtiğimiz aylarda 3 lot halinde açtığı, Alçak-Orta Gerilim Dağıtım Hattı İhalesi’ni Türk (14.4 M$), Fas ve Fransız-Gine ortaklı firmalar kazandı.
Yine önümüzdeki ay 6 lot halinde açılacak Mali-Gine Cumhuriyeti ortaklı ‘PAGEM’ adlı Alçak-Orta Gerilim Dağıtım Hattı İhalesi’nde de en az bir Türk firmasının yer alması bekleniyor. Bu ihale kapsamında ise yaklaşık 135.000 km kablo döşenecek.
Genel anlamda toplam 7 Türk inşaat firması Gine’de şu anda aktif olarak konut ve otel inşaatı yapıyor.
Bunların arasında en çok bilinen Albayraklar İnşaat, devlet ihalelerinde ve devlet destekli projelerde son derece göze çarpıyor.
92 adet belediye otobüsünün (bunlardan 52 adedi Gine’ye daha önce hibe edilmişti) tedariğini yapan ve şehir otobüs ağını kuran Albayraklar bu projeye toplam 8M$ yatırım yaptılar.
Ayrıca yatırım bedeli 600 M$ olan liman işletmesini ve Konakri şehrinin 3 ilçesini kapsayan katı atık temizliğini (16 M$) de keza bu firma üstlenmiştir.
Türk Hastanesi Projesi Yolda..
Yakında açılacak olan 15 yatak kapasiteli Türk hastanesi de gelecek yatırımları arasındadır.
Gine’de yer yer artan rejim karşıtı protestolar ve döviz kurundaki dalgalanmalar ihracatçıları ürkütse de, Türklerin piyasada yarattığı olumlu hava ve ülkedeki sıcak para beraberinde güzel fırsatlar getiriyor.
Devletin son 5 yıldır hız verdiği yatırımlar özellikle enerji alanında hissediliyor. Elektrik kurumunun yenilenmesi ve yeni güç hatlarının kurulması bu yatırımların başında geliyor.
Özellikle 2015 yılında faaliyete geçen Kaleta Barajı sayesinde elektrik servisinde ciddi gelişmeler sağlandı. Ayrıca içlerinde Kaleta’nın iki katı büyüklüğünde olan Souapiti Barajı gibi birkaç baraj inşaatı da devletin diğer gelecek yatırımları arasında.
Yol inşaatı konusunda da kalkınma planları yapan Gine, Conakry’nin eteklerinde, Dabola ile Kankan arasındaki ve Beyla’dan N’Zerekore’ya olan yol ağları gibi belirli alanlardaki kara yolları ağını geliştirmeyi planlamaktadır.
Bu gibi yatırımlar bilhassa yapı-inşaat ve elektrik sektörleri için Türk yatırımcılara Gine’yi cazip bir pazar haline getiriyor.
Afrika’da son zamanlarda Türklerin en çok ilgilendiği pazarların başında Gine geliyor. Nitekim 3 Türk restoranı ve 1 pastane bile açmışlar.
Afrika pazarları her zaman yorucu ve yoğun çabalar isteyen pazarlar, ama gerçek şu ki meyvesi çoğu pazarlardan daha cezbedici.
Görüşmek dileğiyle..