Google sıralama sonuçlarındaki yerlerinizi yükseltmek mi istiyorsunuz? Bu konuda neler yapmanız gerektiği konusunda tam olarak bilgi sahibi değil misiniz?
Özellikle blog yazarları oluşturdukları içerikler için çok uzun saatler harcasa bile genelde bu içeriklere harcadıkları emeğin karşılığını Google sıralama sonuçlarında görememektedirler.
Bu aslında birçok web sitesi sahibinin ortak sorunudur. Peki, bu sorunun önüne geçmenin imkanı var mı? Sorun oluşturduğunuz içeriklerden mi Google’ın sizi sevmemesinden mi kaynaklanıyor?
Aslında bu soruların tüm cevabı yine Google’ın amacında yani misyonunda var. Her gün daha da karmaşıklaşan Google algoritmasının tek bir amacı var: arama yapan kullanıcılara arama yaptıkları arama terimi ile en alakalı ve faydalı sonuçları listeleyebilmek. Yani özet olarak Google’da arama yapan kullanıcıları memnun etmek.
Peki, içerik üretmeyen Google bunu nasıl başarıyor?
Bunun için sizden bizden yardım almak zorunda kalıyor ve kullanıcılarını en çok memnun eden içeriklere sahip web sitelerini arama sonuçlarında üst sıralarda çıkarıyor.
İçeriğinizi kullanıcılar için oluşturmak aslında Google sıralama sonuçlarında üstlerde yer alabilmenin sadece %50’si diyebiliriz. Çünkü içeriğinizi analiz eden bir yapay zeka ve bu yapay zekanın içeriğinizi anlayabilmesi için ona yol göstermeniz ve bazı sinyalleri kullanmanız gerekiyor. Hadi biraz bunlardan bahsedelim…
WEB SİTENİZİN MİMARİSİNİN OPTİMİZE EDİLMESİ
Web sitenizin mimarisi, kullanıcıların her türlü cihazda web sitenizde rahat bir şekilde gezinebilmesi açısından oldukça önemlidir. Site haritaları, breadcrumb, ufak tefek mobil optimizasyonlar ve birkaç dokunuş ile kullanıcıların web sitenizde rahat bir şekilde gezinebilmesini sağlayabilirsiniz.
Bunlar Google’ın özellikle 2020 yılında yaptığı güncellemelerde çok daha önemli hale geldi. Google web yöneticilerinin sitelerini kullanıcıları için optimize etmelerini gerektiğini kesin bir dille açıkladı.
Aslında web sitenizin mimarisini kullanıcılar için optimize ederken farkında olmadan Google botlarında web sitenizi çok daha rahat dolaşabilmesini de sağlıyorsunuz. Bilindiği gibi arama motoru botları web sitelerini site içi ve site dışı linkleri kullanarak tarıyor.
SEO İÇİN ÖNEMLİ SİNYALLER
İçerik oluştururken bilinenlerin aksine birçok SEO hatası ve efsanesi bulunmaktadır. Örneğin içeriğin 300 kelimeden az olmaması gerekir kalıplaşmış bir yanılgıdır.
Google’a göre bir içeriğin metin uzunluğu aslında olması gerektiği kadardır. Yani bir bilimsel makale ile bir elektrik butonuna hazırlanacak içerik aynı uzunlukta olamaz.
İçerik oluştururken kesinlikle kelime sayısından çok ziyaretçilerinizin içeriğinizde aradığını bulabilmesini sağlamalısınız. Ben içerik konusunda İçeriğinizi kullanıcılarınız için hazırlayın, Google için optimize edin derim.
Peki, bunu nasıl yapacağız? Kullanıcılarınız için hazırladığınız içeriklerinizde;
• Asıl hedef anahtar kelimenizi başlığınızda kullanın (Mümkünse başlığınız bu anahtar kelimelerle başlatmaya dikkat edin).
• Başlığınızı sayfanızdaki tek H1 etiketi olacak şekilde düzenleyin
• İçeriğinizi alt başlıklara bölün ve bu alt başlıklarda hedef anahtar kelimenizin varyantlarından yararlanın.
• Gerçek hayattaki magazinsel haberlerin popülerliği dijital dünyada aynı şekilde ilerlemektedir. Hazırlayacağınız içeriklerin popüler ve ilgi çekici konularda olması tabi ki site trafiğiniz için faydalı olacaktır. Fakat burada şöyle bir handikap vardır ki binlerce site sahibi sizinle aynı konularda içerik hazırlayacağı için rekabet ettiğiniz site sayısı daha fazla olacaktır.
• İçeriklerinizde kesinlikle çok uzun paragraflar kullanmayın. Bu kullanıcıları okumaya başlamadan korkutacak bir görüntü oluşturur.
• İçeriğinizde aralara içerikle alakalı görseller, videolar ekleyerek içeriğinizi zenginleştirin. İçeriğiniz içinde kullanacağınız görsel ve diğer materyallerin özgün olması Google gözünde daha değerli olacağını da unutmayın. Sayfa yükleme hızını arttırabilmek için mutlaka görsellerinizi optimize edin.
• Görsellerin isimlerinde Türkçe karakter ve boşluk kullanmadan anahtar kelimenizi kullanarak bir isim verin. Alt etiketlerini kullandığınızdan emin olun. Alt etiketinde Türkçe karakter ve boşluk kullanabilirsiniz.
• Kaynak göstermekten çekinmeyin. Kaynak göstermek sizi küçültmez aksine içeriğinizin güvenirliliğinin artmasını sağlar
• İçeriğiniz içinden mutlaka sitenizdeki başka içeriklere iç linkler verin.
• Eğer bir haber sitesiyseniz en önemli unsur içeriğinizin en hızlı şekilde yayına alınmasıdır. İçeriğinizi mutlaka en kısa sürede yayına alın. Eklemeleri vs içeriğinizi yayınladıktan sonra yapmanız haberin güncellenmesi olarak algılanacağı için haber aramalarında kaybedeceğiniz sırayı güncelleme sonrasında yeniden kazanmanızı sağlayabilmektedir.
• Sektörel bir web siteniz varsa sektörünüzle ilgili ilk haberi yayınlayan site olmaya özen gösteriniz. Bu sektörünüzdeki otoritenizin artmasına fayda sağlayacaktır.
• İçeriğinizi mutlaka sosyal medya sitelerinizde yayınlayarak sosyal medyanın gücünden faydalanmaya çalışın. Unutmayın ki sosyal mecralarda azımsanmayacak bir kitle bulunur ve bu kitleden faydalanmak gereklidir.
Sosyal medya kullanıcıları farklı demografik yapıya sahiptir ve hedef kitlenize en uygun sosyal medya sitelerinin gücünden yararlanmaya çalışın.
Örneğin; Facebook, ülkemizde internet kullanıcılarının % 69’u tarafından kullanılmaktadır. Buna karşılık bir diğer popüler sosyal medya uygulaması Instagram’ı ise 18-24 yaş arası yetişkinlerin yaklaşık% 75’i ve 25-29 yaşlarındaki yetişkinlerin% 57’si kullanıyor.
B2B pazarında yer almaya çalışıyorsanız mutlaka LinkedIn’de aktif bir şekilde yer almak size olumlu dönüşler sağlayacaktır.
Hedef kitlenizin çevrimiçi olarak toplandığı Twitter, YouTube, TikTok gibi uygulamalar olduğunu da unutmayın.
UZMAN OLDUĞUNUZU GÖSTERİN
Google kaliteli içerikleri çok sever ama daha çok sevdiği şey ise bu içerikleri konusunda uzman kişilerin hazırlamasıdır.
Hazırlanan içeriğin konusunda uzman biri tarafından hazırlanması Google gözünde kalite yanında içeriğin güçlü bir içerik olduğu anlamına da gelmektedir.
Bunu nasıl yapabiliriz derseniz aslında bunun en hızlı yolu sitenizin bir kategoriye odaklanmış olması ve içeriklerinizin sonunda biyografisinin tam olduğu yazar bölümünde adınızın gözükmesi olacaktır.
Örneğin SEO ile makalelerin olduğu bir web sitesi sahibi olmam, sosyal medya hesaplarımda bu konularda paylaşım yapmam, Linkedin hesabımda sertifika ve diplomalarımı lanse etmem, SEO konusunda odaklanmış forum ve farklı sosyal medya gruplarında yer almam gibi etkenler Google’ın gözünde beni bir SEO uzmanı olarak görmesine yardımcı olan sinyallerdir.
Sizde dijitalde hem kendinizi hem de web sitenizi buna benzer şekillerde lanse ederek uzmanlaştırabilirsiniz.
Uzmanlaştığınızın ilk sinyalleri hazırladığınız içeriklere karşı size gelecek kullanıcı yorumları ve sorular olacaktır. (Kullanıcıları yormamak için içeriklerinizin sonuna yorum yapmalarını kolaylaştıracak bir bölüm olması içeriğinizin etkileşimini arttıracaktır.)
Dijitalde uzmanlığınızı ve otoritenizi arttıracak bir diğer şeyde içeriklerinizin paylaşılmasıdır. Bununda en kolay ve en ucuz yolu da “paylaş” butonudur.
Sayfalarınızda mutlaka paylaş butonu olmasını sağlayınız. Bu sayede içeriğinizi beğenen okuyuculardan bazıları içeriklerinizi kendi web sitelerinde veya sosyal medya hesaplarında paylaşacaktır.
Sonuç olarak Google, hiçbir web sitesine ayrıcalık tanımadığı gibi hiçbir web sitesini de sebepsiz yere alt sıralarda listelemez.
Google dünyanın en büyük arama motorudur ve tüm teknolojisi, algoritmaları vs aslında bir misyon üzerine kurulmuştur. Arama yapan kullanıcılara kaliteli, güvenli ve uzman içerikler sunabilmek.
Bill Gates’in 1996 yılında söylediği şu sözünü unutmayalım “İçerik Kraldır (Content Is King)”
Bu sözü günümüze şu şekilde uyarlayabiliriz “Kullanıcılar için hazırlanmış, Google için optimize edilmiş, kaliteli, güvenli ve uzman içerik kraldır.”
Bir sonraki makalemde görüşmek üzere…
