Bu ayki köşemde dünyanın en yüksek noktası Everest’e ev sahipliği yapan, çok kültürlü etnik yapısıyla dikkatleri çeken Nepal’den bahsedeceğim.

Nepal, Güney Asya’da denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Nepal, verimli ovalar, ormanlık tepeler ve dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı da dahil olmak üzere dünyanın en yüksek on dağından sekizini içeren çeşitli bir coğrafyaya sahiptir.

Katmandu ülkenin başkenti ve en büyük şehridir. Nepal, resmi dili Nepalce olan çok etnikli, çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü bir devlettir. Budizm’in kurucusu Gautama Buddha, Nepal’in güneyindeki Lumbini’de doğmuştur. Kuzey Nepal’in bazı bölgeleri Tibet kültürüyle iç içe geçmiştir.

Geçmişte, antik İpek Yolu’nun Himalaya kolu vadideki tüccarların hakimiyetindeydi. 18. yüzyıla gelindiğinde Gorkha Krallığı Nepal’in birleşmesini sağlamıştır. Şah hanedanı Nepal Krallığı’nı kurmuş ve daha sonra Rana hanedanı hükümdarları altında Britanya İmparatorluğu ile bir ittifak oluşturmuştur.

Ülke hiçbir zaman sömürgeleştirilmedi ancak Çin İmparatorluğu ile İngiliz Hindistan’ı arasında bir tampon devlet olarak görev yaptı. Parlamenter demokrasi 1951 yılında uygulamaya konmuş ancak 1960 ve 2005 yıllarında Nepal hükümdarları tarafından iki kez askıya alınmıştır.

1990’lardaki ve 2000’lerin başındaki Nepal İç Savaşı, 2008’de laik bir cumhuriyetin kurulmasıyla sonuçlandı ve dünyanın son Hindu monarşisi sona erdi. Nepal Anayasası 2015 yılında kabul edilmiş olup ülke yedi eyalete bölünmüş federal bir parlamenter cumhuriyettir.

16,8 milyonluk Nepal işgücü dünyanın en büyük 37. işgücüdür. Nepal’in 2018’de 8,1 milyar ABD doları ile dünyanın en büyük 19. döviz havalesi ve GSYH’nin %28,0’ını oluşturması başta Hindistan, Orta Doğu ve Doğu Asya olmak üzere neredeyse tamamı vasıfsız işçi olan milyonlarca işçinin ekonomiye katkısıdır.

Başlıca tarım ürünleri arasında tahıllar (arpa, mısır, darı, çeltik ve buğday), yağlı tohumlar, patates, bakliyat, şekerkamışı, jüt, tütün, süt ve manda eti yer almaktadır. Başlıca sanayi dalları arasında turizm, halı, tekstil, sigara, çimento, tuğla ve küçük pirinç, jüt, şeker ve yağlı tohum fabrikaları bulunmaktadır.

Nepal’in uluslararası ticareti 1951 yılında demokrasinin kurulmasıyla büyük ölçüde genişlemiştir; liberalleşme 1985 yılında başlamış ve 1990 yılından sonra hız kazanmıştır. Nepal, yoksulluğun azaltılması konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiş ve 2010 yılında %15 olan uluslararası yoksulluk sınırının (kişi başı günlük 1,90 ABD$) altındaki nüfus oranını 2018 yılında sadece %9,3’e düşürmüştür.

Ancak nüfusun neredeyse %32’sinin kişi başı günlük 1,90 ila 3,20 ABD$ arasında bir gelirle yaşaması nedeniyle kırılganlık son derece yüksek olmaya devam etmektedir.

Nepal beslenme, çocuk ölümleri, elektrik, iyileştirilmiş zemin ve varlıklar gibi sektörlerde gelişme kaydetmiştir. Mevcut eğilim altında Nepal’in 20 yıl içinde yoksulluğu ortadan kaldırması beklenmektedir. Tarım sektörü muson yağmurlarına bağımlı olduğu için özellikle kırılgandır ve 2014 itibariyle ekilebilir arazilerin sadece %28’i sulanmaktadır.

Tarım işgücünün %76’sını, hizmetler %18’ini, imalat ve zanaata dayalı sanayi ise %6’sını istihdam etmektedir. Turizm Nepal’in en büyük ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olup bir milyondan fazla kişiye istihdam sağlamakta ve toplam GSYH’nin %7,9’una katkıda bulunmaktadır.

Başlıca destinasyonlar arasında Pokhara, Annapurna trekking pisti ve dört UNESCO dünya mirası alanı-Lumbini, Sagarmatha Ulusal Parkı (Everest Dağı’na ev sahipliği yapmaktadır), Katmandu Vadisi’nde toplu olarak listelenen yedi alan ve Chitwan Ulusal Parkı bulunmaktadır. Nepal’de enerjinin büyük kısmı biyokütleden (%80) ve ithal fosil yakıtlardan (%16) gelmektedir.

Nihai enerji tüketiminin çoğu konut sektörüne (%84) gitmekte, bunu ulaşım (%7) ve sanayi (%6) takip etmektedir; ulaşım ve sanayi sektörleri son yıllarda hızla büyümektedir.

Nepal’de bazı linyit yatakları dışında bilinen petrol, gaz veya kömür yatakları bulunmamaktadır. Tüm ticari fosil yakıtlar (çoğunlukla petrol, LPG ve kömür) ithal edilmekte ve ülkenin toplam ihracat gelirinin %129’u harcanmaktadır.

Enerji ihtiyacının yalnızca yaklaşık %1’i elektrikle karşılanmaktadır. Nepal nehirlerinin çok yıllık olması ve ülkenin topografyasının dik eğimli olması hidroelektrik projelerinin geliştirilmesi için ideal koşulları sağlamaktadır. Nepal’in talepleri karşılamak için Hindistan’dan 650 MW’a kadar ithalat yapması gerekmektedir. Nepal’in elektrifikasyon oranı (%76) bölgedeki diğer ülkelerle karşılaştırılabilir düzeydedir ancak kırsal (%72) ve kentsel (%97) alanlar arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

Dış ticaret rakamlarına bakıldığında en çok ihraç edilen kalemler halı, çay-kahve, demir-çelik, hayvani veya bitkisel yağlar, naylon iplik, içecekler yer alırken, en çok ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Hindistan, ABD, Almanya, Çin, Birleşik Krallık’tır. Türkiye (7.)’ye en çok naylon iplik, halı, tekstil ihraç etmektedir.En çok ithal ettiği kalemler ise mineral yağlar, demir-çelik, elektrik malzemeleri, nükleer reaktörler, kara yolu taşıtlarıdır.

En çok ithalat yaptığı ülkeler Hindistan, Çin, BAE, Singapur, Almanya’dır. Türkiye’den en çok değerli taşlar, nükleer reaktörler, hububat, kakao, ilaç malzemeleri ve elektrik malzemeleri ithal etmektedir.

21.Yüzyıl, Asya Pasifik bölgesindeki ülkelerin küresel ekonomi içindeki rolünü artırmaya devam ettiği bir “Asya Yüzyılı” olarak adlandırılmaktadır. Asya Kalkınma Bankasına göre 2025 sonunda büyüme ile kapatacak 3 ülkeden biri Nepal’dir. Yaklaşık 30 milyonluk genç nüfusuyla özellikle turizm, tekstil, sağlık, alt yapı sektörlerinde yatırımcılar için önemli fırsatları barındırmaktadır.

Nepal’in Hindistan sınırında, yaklaşık 400 milyon Hindistan vatandaşının bulunduğu bir bölge bulunuyor. Bu nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması noktasında, Nepal hükümeti tarafından oluşturulacak serbest bölgelerde faaliyete geçecek Türk şirketleri vasıtasıyla Hindistan’a vergisiz ihracat yapılabilir.

Nepal; yeni havayolları, transit altyapılar, dijital sektörler ve enerji gibi birçok sektörde büyüme planları yapmaktadır.  Henüz keşfedilmemiş olan bu ülkeyi ziyaret edip Pazar fırsatlarını değerlendirmek lazım, hali hazırda Arçelik ve Vestel firmalarının büyük yatırımları var bu bölgede. Elektrik sektörünün de avantajlı yönlerini göz önünde bulundurup bir adım atması fırsat niteliği taşıyor.

 

Görüşmek dileğiyle….

Genco UYSAL
1984’te İstanbul’da doğan Genco Uysal; liseyi Saint Benoit Fransız Lisesi’nde, üniversiteyi Strazburg Robert Schuman Üniversitesinde ve yüksek lisansını Belçika’nın Brüksel şehrindeki Haute Ecole Bruxelles Üniversitesi’nde tamamlıyor. 125 ülke gezerek aktif satış yapması dolayısıyla, “ihracatın çılgın çocuğu” diye anılmaya başlayan alan Genco Uysal, ailesinin sağlık problemleri nedeniyle 2014 yılında Türkiye’ye dönüş yapıyor.