Bu ayki köşemde dünyanın en zengin 3. ülkesi Katar’dan bahsedeceğim. Petrol rezervleri keşfedilmeden önce balıkçılık ve inci avcılığı ile ekonomisini sürdüren Katar, 1940 yılında petrol rezervlerinin keşfiyle hızla gelişen ülke aynı zamanda dünyada en fazla doğal gaz rezervine sahip ülkeler arasına girmiştir. Yaklaşık 3 milyonluk nüfusuyla başkenti Doha’dır.
Tarihine baktığımızda aşiretlerle yönetilen ülke 1871 yılında Osmanlı Devleti egemenliği altına girmiştir. 1916 yılında ise Birleşik Krallık ile yapılan anlaşma gereği egemenliği İngiliz yönetimi altına girmiştir. 1971 yılında bağımsızlığını kazanan ülke halen ülke nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan Thani ailesi tarafından anayasal monarşi ile yönetilmektedir.
1995 yılında iktidarı ele geçiren Şeyh Hamad bin Khalifa al Thani’nin, borçlanarak ekonomiyi çeşitlendirme politikalarına hız verme düşüncesi, artan enerji fiyatlarının da etkisiyle ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunmuştur.
2017’de Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn’in dahil olduğu körfez ülkeleri terörü desteklediği gerekçesiyle Katar’a ambargo uygulamaktadır.
Katar Hükümeti 1987 yılında keşfedilen zengin doğalgaz kaynaklarını etkin bir biçimde kullanarak gelir kaynaklarını artırmayı öngören bir politika uygulamaktadır.
Ayrıca, doğalgazdan petrol ürünleri üretilmesini ve ihraç edilmesini öngören “GTL gas to liquids” teknolojisi konusunda da önemli adımlar atılmış bulunmaktadır.
Ülkede hemen hemen hiçbir tüketim maddesi üretilmemekte, dışarıdan ithal edilmektedir.
Katar’ın dış ticaret rakamlarına baktığımızda en çok ithal edilen kalemler makine, elektrik ürünleri, traktör, demir-çelik profiller, balon ve hava gemileri iken en çok ithalat yapılan ülkeler Amerika, Çin, Birleşik Krallık, Almanya ve Hindistan, İtalya ve Türkiye’dir. Türkiye’den en çok mobilya, tekstil, elektrik ürünleri, plastik malzemeleri ve demir-çelik profil ithal edilmektedir.
İhracat rakamlarına bakıldığında en fazla mineral yağlar, plastik, gübre, alüminyum ve yolcu gemileri ihraç etmektedir. Japonya, Çin, Hindistan, Kore, Singapur ve Tayland ise en çok ihracat yapılan ülkelerdir. Türkiye’ye en çok ihraç edilen kalemler ise taş kömürü, alüminyum, plastik, organik kimya ve grafittir.
Türkiye ve Katar arasında ikili ticaret hacmi son yıllarda hızla artmıştır. İhracatımızdaki hızlı artışın en önemli nedeni inşaat demiri ve elektrik ürünleri ihracatıdır.
Katar’da elektrik ürünlerinin satışının toplandığı bölgeler genel olarak Al-Najada bölgesinde toplanmıştır. Aynı zamanda Al –Mansoura’da da elektrik ürünlerinin satışı bulunmaktadır.
Satılan ürünlere bakıldığında Avrupa markalarından Schneider, Legrand, ABB gibi markalar oldukça fazla satılırken Türk markalarından alçak gerilim ürünlerinde Sigma Elektrik ve anahtar-priz üreticilerinden Makel pazarda bulunan Türk markalarındandır.
Katar’ın ‘2030 Ulusal Vizyonu’ yenilenebilir kaynaklara yatırımı önümüzdeki yirmi yılda ülke için önemli bir hedef haline getirdi.
Bu anlamda aynı zamanda Türk inşaat firmaları da oldukça Katar’da etkin. Bunlar arasında Alce Engıneerıng Qatar, Yapı Merkezi İnşaat Ve Sanayi, Bahadır Construction Engineering Trading & Contracting, Tekfen İnşaat ve TES. A.Ş. Limak Contracting LLC, Doğuş Construction LLC, Gama Contractıng, İmar İstanbul Contracting, Yüksel İnşaat A.Ş., Troy Engineering Wll, İstanbul Engineering & Construction, Tabanlıoğlu Architects Qatar, Tav Tepe Akfen Constructıon bulunmaktadır.
Bu firmaların üstlendiği bazı projeler; Al Khor Otoyol Projesi Tekfen İnşaat, Doha Metrosu Golden Line Projesi, STFA ile Yapı Merkezi ortak girişimi, Hamad Uluslararası Havaalanı Yolcu Terminali Binası TAV ile Taisei ortak girişimi, Al-Rayyan Yol Projesi, Doğuş İnşaat ile Onur Taahhüt ortak girişimi, Kuzey Yolu Projesi Tekfen İnşaat, Qatargas Projesi, Gama İnşaat, Masaieed Limanı, STFA, Lusail City Projesi (Altyapı İnşaat İşleri Paket 4) Yüksel İnşaat ile Midmac İnşaat ortak girişimi, 2022 Dünya Kupası statlarından Al Thumama Stadyumu Projesi Tekfen İnşaat.
TMS İnşaat’ın üstlendiği Al Huwailah Kuleleri bölgenin en kalabalık yerlerinden West Bay ile Doha Port’u bağlayan Corniche Caddesi üzerinde yer almakta olup; bodrum katları ile birlikte toplam 19 ve 13 katlı 2 bloktan oluşmaktadır.
Ayrıca Başkent Doha’nın büyük yatırımları arasında yer alan Gold Line Metro Projesinden, yapımı devam etmekte olan stadyum projelerine kadar birçok projede TMS sistemleri tercih edilmektedir.
Aynı zamanda Katar’da 2020- 2024 dönemi için toplam 36 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesi öngörülmekte olup bunun 17 milyar dolarlık bölümünün yerel yolların inşası ve rehabilitasyonu, 8 milyar dolarlık kısmının da otoyolların inşası için kullanılacağı planlanmaktadır.
Katar’ın potansiyelinin bu kadar yüksek olması, ekonomideki istikrar, finansal işlemlerdeki kolaylık cazip bir onu kuşkusuz cazip bir pazar haline getiriyor.
Görüşmek dileğiyle….
