Elektrik, artık hayatımızda su gibi, hava gibi temel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu yazımızda özellikle aydınlatma alanında büyük bir devrim olan elektrik enerjisi ile aydınlatılan ilk caddeden, kullanılan sistemden ve Osmanlı ve Cumhuriyet dönemindeki gelişmelerden bahsedeceğiz.
Elektriğin olmadığı bir hayatı hiç hayal ettiniz mi? Elektrik enerjisinin en önemli enerji kaynaklarından olduğu ve temel bir ihtiyaç haline geldiği bu yüzyılda, özellikle elektrik kesintilerinde ve arızalarında bu enerjinin önemini daha iyi anlıyoruz.
Özellikle aydınlatma alanında güneşten sonra en önemli kaynak olan elektrik enerjisi, hayatımızı, verimimizi ve hatta can güvenliğimizi etkileyen bir kaynak. Peki elektrik enerjisinin kronolojik olarak tarihini incelediğimizde, hangi gelişmeler ile karşılaşıyoruz?
Elektrik enerjisinin aydınlatma alanında kullanımı hangi evrelerden geçerek gelişti? Şimdi dünyanın elektrik enerjisi ile aydınlatılan ilk caddesinden başlayarak bu gelişmeleri ve ülkemizdeki durumunu inceleyeceğiz.
Elektrik Enerjisi İle Aydınlatılan İlk Cadde
Tarihi kaynaklar incelendiğinde aydınlatma alanında dünyanın ilk aydınlatılan caddesi olarak ülkemiz topraklarında bulunan Hatay’ın Kurtuluş Caddesi olarak belirtilse de, bu cadde meşaleler kullanılarak aydınlatılmıştır.
Zamanla dünyanın her yerine yayılan ve ilerleyen dönemlerde gaz lambalarına dönen bu sistemlerin kullanımı, elektriğin günlük yaşamda kullanılmasının artmasıyla azalmıştır.
Aydınlatma alanında 19. yüzyıla kadar bir gelişme görülmezken, 1857 yılında Fransa’nın Lyon şehrinde bulunan Imperiale Caddesi, Laccassange ve Thiers tarafından ark lambaları takılarak, dünyanın elektrik enerjisi kullanılarak aydınlatılan ilk caddesi olmuştur.
Ancak bu gelişmeden sonra yine Fransa’nın Paris şehrindeki Opera Caddesi’nin 1878 yılında elektrik enerjisi ile aydınlatılmasına kadar bu konuda herhangi bir gelişmeye rastlanmamaktadır.
Peki dünyanın elektrik enerjisi ile aydınlatılan ilk caddesinde kullanılan ark lambaları nasıl çalışır?
Ark lambası, iki iletken arasında elektrik arkı yani elektrik atlaması oluşturarak çalışan bir lamba türüdür.
Bir diğer deyişle yüksek sıcaklıklara dayanabilen malzemeden yapılmış telin üzerinden elektrik akımı geçirilerek akkor haline gelmesiyle çalışan lambalardır.
İletken olarak genellikle karbon maddelerin kullanıldığı ark lambalar yüksek parlaklıkta ışık yayabilir.
Bu özelliğinden dolayı genel olarak projeksiyon ve büyük ışıldaklarda kullanılan ark lambalarının çalışma ömrünün artması için tel içine asal gaz doldurulur veya telin bulunduğu fanusun havası boşaltılır.
Elektrik enerjisinin aydınlatma alanında kullanılması konusuna geri dönersek, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, 1857’den 1878’e kadar herhangi bir gelişme görünmemesi, o dönemin altyapı imkânlarına ve teknolojinin durumuna bağlanabilir.
O tarihlerde ülkemize baktığımızda, Osmanlı Devleti’nin bu konudaki çalışmaları 1900’lerin ilk yıllarında başlamaktadır. 1910 yılında Dersa adet isimli gaz şirketinin İstanbul cadde ve sokaklarına 3.943 adet sokak lambası-feneri koyması şehir aydınlatmasına dair ilk kapsamlı çalışma sayılabilir.
Daha sonra semtlere ve diğer şehirlere de aynı sistemlerin kurulmasıyla gece aydınlatmaları ülke genelinde yaygınlaşmaya başlamıştır.
20. yüzyılın ilk başlarında gaz lambaları ve fenerler en çok kullanılan aydınlatma aracı olmasına rağmen, 1920’li yıllardan itibaren cadde ve sokak aydınlatmaları elektrik enerjisi kullanılarak ve modern ölçülerde gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde de büyük sanayi ve endüstri hareketlerinin artması ve altyapı çalışmalarının hızlanmasıyla elektrik enerjisinin cadde ve sokak aydınlatmasında kullanılması hızla artmıştır.