dunyanin-catisi-tacikistan-1

Bu ay ki köşemde Orta Asya’nın yüz ölçümü bakımından en küçük ama topraklarının %90’ın yüksek dağlık alanlardan oluşmasından ötürü Dünya’nın Çatısı olarak adlandırılan Tacikistan’dan bahsedeceğim.

Yaklaşık 10 milyon nüfuslu olan ülke, Farsça’nın bir lehçesi olan Tacikçe’yi konuşmaktadır. 1920’ler de başlayan Rus hakimiyeti diğer Orta Asya ülkelerinde olduğu gibi şu anda da yerel halkın Rusça dilini de aktif kullanmasına neden olmuştur.

1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Tacikistan daha sonra uzun süren bir iç savaşa tanıklık etmiştir.

2000 yıllarından itibaren ülkede istikrar tekrar sağlanmış olsa da, Özbekistan’daki terör militanlarının Tacikistan’ı üs olarak kullanması ve Afganistan’da ortaya çıkan Taliban’ın ülkedeki Tacikleri öldürmekle tehdit etmesi, Tacik halkının zor durumda kalmasına neden olmuştur.

Genel olarak ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Gayri safi milli hasılatının neredeyse yarısı yurt dışında çalışan Taciklerin ülkelerine gönderdikleri para transferlerinden oluşmaktadır. Nitekim halkın önemli bir kısmının özellikle Rusya’da işçi olarak çalıştığını düşününce bu oran şaşırtıcı gelmemektedir.

Bunun yanı sıra pamuk ve aluminyum üretimi ve bunlara bağlı olarak yapılan ihracat, ülkenin ekonomisinde kilit rol oynamaktadır. Tarım ürünlerinin %60’ını oluşturan pamuk, kırsal kesimde yaşayan halkın %75’inin geçim kaynağını oluşturmakta ve sulak alanların %45’ni kapsamaktadır.

Ayrıca devlete bağlı olan Tacikistan Aluminyum şirketi de Dünya’nın en büyük aluminyum üretim tesislerinden biridir.

Dış ticaret rakamlarına bakacak olursak, Tacikistan’ın en çok ithalat yaptığı ülkeler sırasıyla Rusya, Kazakistan, Çin, Özbekistan ve Türkiye iken, ithal ettiği ürünler sırasıyla; en çok mineral yağlar, motorlu kara taşıtları, makine ve teçhizatları, hububat ve elektrik malzemelerinden oluşmaktadır.

Türkiye’den en çok ithalatını yaptığı malzemeler arasında ise en çok makine ve teçhizatları, muhtelif mamul eşya, plastik ve mamulleri ve elektrik ürünleri (85 GTIP) bulunmaktadır.

İhracat yaptığı ülkeler ise sırasıyla Türkiye, İsviçre, Kazakistan, Özbekistan ve Çin iken bu ürünler çoğunlukla metal cevherleri, kıymetli taşlar, pamuk, aluminyum ve tuzdan oluşmaktadır.

Türkiye’ye en çok aluminyum, pamuk, ham deri, yenilen meyveler ve canlı hayvan ihraç etmektedir.

Elektrik sektörüne biraz daha yakından bakmak istersek toptancı pazarları genelde ülkenin başkenti Duşanbe’de konumlanmıştır.

Şehrin en büyük pazarları Kushoniyon, Sultani Kebir ve yeni açılan Osiyo pazarlarıdır. İnşaat malzemelerini ve elektrik malzemelerinin toptan dağıtımı buralardan yapılmaktadır.

Elektrik sektöründe özellikle alçak gerilim ürünlerinde diğer ülkelerden farklı olarak daha çok Çin üretimi Rus markaları IEK, EKF gibi markalar hakim.

Bunun yanı sıra pazarda İran markası olan Dena ve Akko Star marka Çinli ürünlerde pazarda mevcut. Türk markalar elektrik pazarında kalitesiyle biliniyor.

Çeşitli sektörlerden sayabileceğimiz Viko, Makel, Hisar Kablo, Vatan Kablo, Çarkıt Kablo gibi Türk malı veya Anura gibi Türk sermayeli Çin üretimi mallar pazarlarda da oldukça yaygın.

Aynı şekilde inşaat alanında da Türk firmaları yürüttükleri projeler ile ülkede tanınıyorlar. Birkaç örnek vermek gerekirse Oyak İnşaat; Kuveyt, Suudi Arabistan ve Tacikistan hükumetlerince finanse edilen Şıkev-Zigar Karayolu inşaatı projesini aldı.

Bunlarla birlikte Areva Enerji firması, Tacikistan Enerji Bakanlığı’ndan enerji iletim hatlarının inşasına yönelik bir proje alırken, Astek İnşaat da, Duşanbe’de 5 yıldızlı otel inşaa etti.

Emek İnşaat ise yine Duşanbe’de bir aquapark ve olimpik yüzme havuzu inşaatı gerçekleştirdi. Galaksi İnşaat ise Milletler Evi binasını inşa etti ve Duşanbe Havaalanı VIP salonu modernizasyonunu tamamladı

Tacikistan’a ihracat veya yatırım yapmayı düşünen iş adamlarına yüksek gümrük vergilerini ve hayli zor olan banka transfer işlemlerini hatırlamakta fayda var.

Yaklaşık %35 gümrük vergisi uygulanıyorken, gümrükte belirlenen istatistiki kıymet oranları çok yüksek olduğu için tüccarlar genelde yüksek vergiler ödemek zorunda kalabiliyor.

Üstelik vergilendirme sisteminin şeffaf bir düzende yürütülmüyor olması ekstra vergilerle karşılaşma olasılığını barındırıyor.

Öte yandan döviz transferine bağlı bir ekonominin ileri dönemlerde özellikle Rusya’da yaşayan işçilerin olası bir Rusya ekonomik krizinde ülkelerine para göndermekte sıkıntı çekeceklerini düşündüğümüzde kırılgan olması kuvvetle muhtemeldir.

Tüm bu risklerin yanında, ucuz işçilik, devlet tarafından desteklenen kalkındırma projeleri ve su kaynaklarının varlığı sayesinde hidroelektrik santrallerini kurma potansiyeli Tacikistan’ı hedef pazar olma yolunda cazip kılmaktadır.

Ayrıca, dağlık olması nedeniyle kış turizmine oldukça elverişli bir coğrafya olması ve ülkenin genelinde yer alan otel, konaklama tesislerinin azlığı yeni projeler için fırsat kapısı olarak görülebilir.

Görüşmek dileğiyle…

Genco UYSAL
1984’te İstanbul’da doğan Genco Uysal; liseyi Saint Benoit Fransız Lisesi’nde, üniversiteyi Strazburg Robert Schuman Üniversitesinde ve yüksek lisansını Belçika’nın Brüksel şehrindeki Haute Ecole Bruxelles Üniversitesi’nde tamamlıyor. 125 ülke gezerek aktif satış yapması dolayısıyla, “ihracatın çılgın çocuğu” diye anılmaya başlayan alan Genco Uysal, ailesinin sağlık problemleri nedeniyle 2014 yılında Türkiye’ye dönüş yapıyor.