buyume-enflasyon-yatirim-finansman-denklemi

Son zamanlarda özellikle finansmana ulaşım konusunda sorunlar olduğu ile ilgili açıklamalara tanık olmaktayız. Son olarak TOBB Başkanı Sn. Hisarcıklıoğlu, reel sektör firmalarının son dönemde finansmana erişimde büyük zorluklar yaşadığını belirterek, “KOBİ’lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız” dedi. Bu nedenle bu sefer yazımızı büyüme-enflasyon-yatırım ve finansman ilişkisine ayırdık.

Büyüme için 2 önemli faktörün birlikte bulunması gerekmektedir. Birincisi geleceğe yönelik ürün talebinin artacağı, ikincisi ise artacak talebi karşılamak için yapılacak yatırımın finansmanına ulaşım. Bunlardan birisi eksik olursa büyüme reel anlamda gerçekleşemez. Firmalar gelecekte ürün talebinin artacağına inanmazlarsa kapasite artırım yatırımlarını ertelerler.

O yüzden gelecekteki talep ile ilgili olumlu beklentilere sahip olması gerekir. Diğer konu ise kapasite artırımı için yapılacak yatırımın finansmanı.

finans-destek

Eğer eldeki likit varlıklar bunu karşılamaya yeterli değilse, o zaman dış kaynağa ihtiyaç var demektir. Peki kredi olanakları zayıf ya da şartlar çok ağırsa? o zaman yatırım bir süre ertelenebilir.

Sn. Hisarcıklıoğlu önemli bir sorunu dile getirerek finansmana ulaşım sıkıntılarından bahsetmiştir. Tabi ki bu durum hem yatırımı hem de büyümeyi yavaşlatabilecek bir durumdur.

Bir yandan sıkı para politikası uygulanması kaynağa ulaşımı daha da zorlaştıracak olsa da, artan faizlerle özellikle iç talebin baskılanmaya çalışılması talepte zayıflamaya yol açacağı için yatırım iştahını da azaltacaktır.

Gelelim enflasyonun oluşturduğu ciddi sıkıntılara; Şirketler borçluysa ve varlıklarında parasal varlıklar düşükse, bilançoları enflasyonla birlikte artar. Bu da nominal bazda şirketlerin değerinin artması anlamına gelir.

Ancak piyasada talep durgunlaşır ve cirolar düşmeye başlarsa o zaman nakit dengesini tutturamama nedeniyle sıkıntıya düşebilirler. Bu durumda fiyat kırmalar görebiliriz.

Ancak enflasyonla beraber fiyatları artan ürünlerde aynı miktar ciroyu yapabilmek için daha fazla öz kaynağa ihtiyaç olmaktadır. İşte bu noktada dış kaynak tedarik edilemezse firmalar miktar bazında ciro artışı yaşayamazlar.

Bu nedenle dikkat ederseniz artan kur nedeniyle hızla artan enflasyonla aynı dönemde miktar bazında girdi ithalatı da ihracatı da düşüş kaybetmiş durumda.

Bu olumsuzlukların yaşanmaması için yatırımın finansmanının önü her zaman açık olmalıdır. Kaldı ki iç piyasadaki talep durdurulsa bile ihracat artışı toplam talebi yukarı çekeceğinden enflasyonun düşmesi yerine artması söz konusu olur.

Görüşmek dileğiyle…

 

Hikmet Baydar
HİKMET BAYDAR 1984 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olmuştur. cnntürk, apara, tv100 bbntürk,e kotürk, vb televizyon kanallarında ekonomi ile ilgili programlara katılarak güncel verileri yorumlamıştır. Muhtelif gazete ve dergilerde ekonomi ile ilgili yazıları yayınlanmıştır. Bankalarda ve Bankalar Birliğinde bankacılık eğitimi vermiştir.