Güzel bir Afrika atösüzü der ki;
Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşmalıdır, yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır, en yavaş ceylandan daha hızlı koşmalıdır, yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmamızın bir önemi yoktur. Bilmemiz gereken; güneş doğduğunda koşmaya başlamamız gerekliliğidir.
Hayat öyle hızla ilerliyor ki; hızlı olan hep şanslı. Teknolojide böyle bir hızda.. Hatta diyebilirim ki; teknoloji, yaşamın da önünde bir hızda ilerliyor.
Yakalamak o kadar zor ki, bazen sadece tribünde izleyici konumunda kalıyorsunuz. Düşünsenize; bundan kısa süre önce “LED aydınlatmada soğutma” gibi teknik bir sorunumuz vardı.
Bildiğiniz gibi, LED’lerde (ışık yayan diyotlar) ışınım esnasında ısı oluşuyordu ve bu ısının üzerinde olduğu materyal her ne ise, lamba veya armatürün verimini, ömürünü azaltmasın diye çözümler üretiliyordu.
Nitekim, lambanın ve armatürün gövdesinde alüminyum soğutucular ile ağırlaşmış ürünler farklı dizaynlar söz konusuydu. Bugün geldiğimiz noktada artık bunları konuşmuyoruz. Teknolojinin hızı çağımızda muazzam..
Şöyle bir geçmişten günümüze aydınlatma teknolojilerine baktığımızda; ivmelenme 1800’lerde başlamış, 1900’lerde büyük hız almış;
- Güneş,
- Ateş,
- Yağ Lambası (kandil),
- Mum,
- Meşale,
- Gaz Lambası,
- Ampul,
- Floresan Lamba
- Halojen Lamba,
- LED
Dünyanın başlangıcından bu yana aydınlatma ve ısınma aracı olarak güneşi kullandık. Ardından tahmini olarak 400 milyon yıl önce keşfedildiği düşünülen ateş geliyor.
M.Ö. 4500 yıllarında topraktan yapılma ve içinde hayvansal yağ yakılabilen kandiller icat edildi.
Kandilleri M.Ö. 3000 yıllarında keşfedilen mum takip ediyor. .Mumlarla beraber meşaleler de kullanılmaya başlanmıştı..
1800’ler de ise insanlık gaz lambaları ile tanıştı. Aralarındaki tarihsel geçiş sürelerine baktığınızda; çok çok yavaş bir ilerleme gözlüyoruz.
Bir de 1800 sonrası hıza bakalım;
• 1800 yılların başında gaz lambaları evlerin önlerini, sokakları ve caddeleri aydınlatmak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
- 1876 yılında gaz lambaları İngiltere ve Almanya’da evlerin aydınlatılmasında kullanılmaya başlanmıştır.
- 1879 yılında Thomas Edison adındaki bilim adamı ampulü icat etti.
- 1935 yılında floresan lamba icat edildi.
- 1920’lerde Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nde LED icat edildi.
- 1962 yılında Nick HolonyakAadındaki bilim adamı LED lambayı icat etti.
1900 lerde, halojen lambalar, gaz deşarjlı lambalar, enerji tasarrruflu lambalar (kompakt floresanlar) fiber optikler, neonlar vb … bir çok yeni yenilikçi gelişmeler yaşandı.
Büyük bir hızla ve her biri bir önceki alternatifini yok etti. LED bile her geçen gün üzerine koyarak gelişiyor, değişiyor yeniliyor kendini.
LED’de hızla teknolojik ilerlemeler sağlayan, Ar-Ge’si olan ve kazancının kayda değer bir kısmını Ar-Ge’ye ayıran çok uluslu firmalar var ve bu alandaki yeniliklere ve teknolojilerede imza atıyorlar. Hergün bizlere daha yeni daha teknolojik yenilikler ile geliyorlar. Maalesef ki ülkemizde ise henüz;
- LED (chip, ham LED ) üreticisi yerli firma yoktur.
- LED Driver üreticisi yerli firma yoktur.
- LED lens, optik yapan, üreten yerli firma yoktur.
Bu üçünü dünyada üreten, geliştiren, üzerine katan, Türkiye’de de faaliyet yürüten 60.000 üzerinde patente sahip büyük uluslararası firmalar vardır.
Onların teknolojik hamleleri aydınlatma pazarının hızını belirlemektedir. Yakın zamanda, 2014 ‘de, LED ile ilgili bir teknolojik hamle, Nobel Ödülü alınmasına vesile oldu. Şöyle ki; Mavi ışık, görünebilir spektrumun yüksek, uç enerji noktasıdır.
Böylesi yüksek enerjiye sahip bir ışığı yayacak elektronları ortaya çıkaracak materyaller ise fazla bulunmuyordu.
Japonya’daki Meijo ve Nagoya Üniversitesi’nden Isamu Akasaki, yine Nagoya Üniversitesi’nden Hiroshi AmanoAve Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Shuji Nakamura; mavi ışık yayan diyotların (LED) keşfi, fizik alanında bu üç bilim adamına 2014 Nobel Ödülü’nü kazandırdı.
Herşey bunca hızda ilerlerken; Hiç düşündünüz mü LED‘i? Şimdililerde oturduğu tahtta daha ne kadar kalacak acaba? Aydınlatmada bizi daha farklı nasıl bir teknoloji bekliyor ?
Albert Einstein’in: “Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor” dediği yerde, biz neredeyiz, siz neredesiniz ?