Özet Bölümü
- Işık Kirliliği Nedir ?
- Işık Kirliliğinin Kaynakları
- Işık Kirliliği Nedenleri
- Işık Kirliliğinin Etkileri
- Işık Kirliliğinin Yaban Hayata Etkileri
- Işık Kirliliğini Nasıl Önlenir ?
- Isınma
- Kompakt flüoresan lambalar (CFL) ve sıcak beyaz aydınlatma üreten LED ampuller kullanabiliriz. Birçok LED ışık, atmosfere kolayca yayılan, göz yorgunluğuna neden olan, gece görüşünü engelleyen ve ışık kirliliğine katkıda bulunan mavi kısa dalga boyunda bir ışık yayar.
- Işık Korumaları
- Sensörler
- Sertifikalar
- Işığı Kapatmak
- Katkıda Bulunmak
Işık Kirliliği Nedir ?
“Işık kirliliği“ aşırı, yanlış yönlendirilmiş veya rahatsız edici yapay (genellikle dış mekân) ışık olarak tanımlanmaktadır. Işık kirliliği bazı istenmeyen sonuçlara neden olur: gece gökyüzünde yıldızların görünmesini engeller, astronomik araştırmalara engel teşkil eder, ekosistemleri bozar, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır ve enerji israfına neden olur.
Günümüzden 100 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, herhangi büyük bir şehirde dahi gece dışarıda yürürken Samanyolu galaksisini gece gökyüzünde görebilirdiniz. Van Gogh gibi ilham veren sanatçılar veya Holst gibi müzik bestecileri ya da Shakespeare gibi yazarlar açısından gece gökyüzünde binlerce yıldız görmek günlük hayatın doğal bir parçasıydı.
Bugün ise dünyamız yapay ışıklarla aydınlatılıyor ve yapay ışıkların yıldızlı gece gökyüzünü ortadan kaldırmasına izin vererek (bizi biz yapan) kültürel mirasımızla teması kaybediyoruz. İçinde yaşadığımız topluma ve gelecek nesillere ilham verebilecek tüm güzelliklerle de temasımızı kaybediyoruz.
Yanlış biçimde gerçekleştirilen aydınlatma, gece gökyüzünün rengini ve kontrastını değiştirir, doğal yıldız ışığının görünmesini engeller ve çevreyi, enerji kaynaklarını, vahşi yaşamı, insanları ve astronomi araştırmalarını etkileyen sirkadiyen ritimleri (çoğu organizmanın 24 saatlik yaşam düzenini) bozar. Her yıl yapay ışığa olan talebin artmasına bağlı olarak ışık kirliliğinin yarattığı tehdit de artmaya devam etmekte.
Aslında ışık kirliliği çok yeni bir olgu değildir. Son 50 yılda, ülkeler zenginleştikçe ve kentleşme arttıkça dış mekân aydınlatmasına olan talep de arttı. Bununla birlikte, ışık kirliliği şehir sınırlarının ötesine banliyö ve kırsal alanlara doğru yayılmaya başladı.
Dünya nüfusunun yarısından fazlası şu anda şehirlerde yaşamakta. Şehirlerde yaşamını sürdüren her 4 kişiden 3’ü ise bozulmamış karanlık gökyüzünün harika görüntüsünden mahrum durumda.
Işık kirliliğinin birçok açıdan endişe duymamıza neden olan olumsuz sonuçları vardır: güvenlik, enerji tasarrufu, maliyet, sağlık ve vahşi yaşam üzerindeki etkiler ve ayrıca yıldızları görme becerimiz.
Işık Kirliliğinin Kaynakları
- Yol, cadde ve sokak aydınlatmaları
- Park, bahçe ve spor alanlarının aydınlatmaları
- Turistik tesislerin, binaların dış cephe aydınlatmaları
- Reklam panoları
- Güvenlik amacıyla aydınlatma
- Evlerden, binalardan taşan ışıklar
Işık Kirliliği Nedenleri
Işık kirliliğinin temel nedeni yapay dış mekân ışıklarının gerekli olmayan zaman ve mekanlarda kullanılmasıdır. Kötü tasarlanmış konut, ticari ve endüstriyel dış mekân aydınlatmaları da ışık kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunur.
Koruması bulunmayan aydınlatma armatürleri sağladıkları aydınlatmanın neredeyse %50’sinden fazlasını gökyüzüne veya yanlara doğru yayarlar. Pek çok durumda, yayılan ışığın sadece%40’ı gerçekten hedeflenen bölgeyi aydınlatır.
Bu kötü tasarımlar nedeniyle dış mekân aydınlatmasının yaklaşık %30’unun boşa harcandığı tahmin edilmektedir. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 1,7 milyon ton karbondioksit salınımına ve 2,2 milyar dolarlık elektrik israfına neden olmaktadır.
Işık Kirliliği Çeşitleri
Işık kirliliği her çeşit etkisiz aydınlatmayı kapsar. Bunların başlıcaları şunlardır:
- Işık tecavüzü (Işık Taşması): Işığın istenmeyen ya da gerekmeyen yeri aydınlatması.
- Göz kamaşması: Gözün alışık olduğu aydınlatma düzeyini aşıp görme yetisinin bozulması ve nesnenin görünürlüğünün kaybolması. Eğer ışık kaynağı, aydınlattığı nesneden daha belirgin ise aydınlatma kötüdür.
- Dikine ışık: Doğrudan gökyüzüne giden ışık. Sözün tam anlamıyla boşa giden, uzayda kaybolan ışıktır. Astronomlar ve gökyüzünü seyretmek isteyen herkes için en kötü ışık kirliliği budur. Işığın atmosferdeki tozlar ve moleküller tarafından saçılması sonucu göğün doğal parlaklığının bozulmasına, artmasına neden olur. Kamaşma ve ışık tecavüzü yaratan armatürler dikine ışık da gönderirler. Şehirlerin üstünde uçaktan görülen ışık denizi, çoğunlukla yukarıya doğru yanlış yönlendirilmiş ışıklardır.
- Aşırı miktarda ışık: Belli bir işin yapılması için gereken aydınlatma miktarını aşan ışık. Fazla ışık her zaman iyi aydınlatma demek değildir.
Işık Kirliliğinin Ölçümü
Işık kirliliğinin ölçülmesi karmaşık bir işlemdir, çünkü doğal atmosfer parlama ve dağınık ışık nedeniyle aslında tamamen karanlık değildir. Doğru bir ölçüm elde etmek için bilim adamları, ışık kaynaklarının sayısını ve yoğunluğunu belirlemek ve geceleri toplam gökyüzü parlaklığını hesaplamak için geceleri dünyanın uydu görüntülerini kullanırlar.
Amatör ve profesyonel astronomlar, farklı alanları belgelemek ve karşılaştırmak için gök parlaklığını ölçen bir el cihazı olan gökyüzü kalite metresi (Sky Quality Meter) denen bir aleti kullanabilirler. Dark Sky Meter ve Night of Loss gibi mobil uygulamalar, herkesin gökyüzü parlaklığını ölçmesini sağlayan pratik araçlardır.
Işık kirliliğini ölçmenin diğer bir yolu ise gözlemlenebilir standartlar sağlayarak gökyüzü kalitesini ölçen dokuz seviyeli bir derecelendirme sistemi olan Bortle Ölçeğidir. Emekli bir itfaiye şefi ve amatör gökbilimci olan John E. Bortle, 2001 yılında derecelendirme sistemini amatör gökbilimcilerin bir gözlem yerinin karanlığını değerlendirmelerine yardımcı olmak için tasarladı.
Işık Kirliliğinin Etkileri
Işık kirliliğin çevre ve enerji kaynakları ile vahşi yaşam ekolojisi ve astronomik araştırmalar üzerinde oldukça olumsuz etkileri vardır. Işık kirliliği aynı zamanda insanların yaşam kalitesini ve güvenliğini de olumsuz biçimde etkiler. Aşağıda ışık kirliliğinin bilinen bazı olumsuz etkilerini sıraladık.
-
Çevre
Işık kirliliği ya da başka bir deyişle aşırı gece aydınlatmasının her yıl atmosfere ciddi miktarda sera gazı salınımına neden olduğu ve 12 milyon tondan fazla karbondioksit salınımının kaynağı olduğu tahmin ediliyor.
Harcanan ışığın ürettiği karbon dioksiti absorbe etmek için yaklaşık 702 milyon ağaca ihtiyaç olduğu göz önüne alındığında durumun ne kadar vahim olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Işık kirliliği diğer kirlilik türlerine de katkıda bulunabilmektedir. 2010 Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ışık kirliliği, geceleri havayı temizleyen doğal olarak oluşan bir süreci baskılayarak dolaylı olarak da hava kirliliğini artırıyor.
Bir nitrojen oksit biçimi olan nitrat radikali, geceleri araç ve fabrika emisyonlarını parçalamaktadır. Gece gerçekleşen bu durum, emisyonların duman, ozon kirliliği veya diğer zararlı tahriş edici maddeler haline gelmelerini önler.
Süreç sadece geceleri gerçekleşir. Zira güneş ışığı nitrat radikalini yok eder. Ancak, binalardan, arabalardan ve sokak lambalarından gelen yapay ışıklar, güneş ışığından 10.000 kat daha kısık olsa da nitrat radikalini de etkiler ve temizleme işlemini %7 yavaşlatır. Yapay ışık aynı zamanda ozon tabakası için zararlı kimyasalları %5 arttırmaktadır.
-
Enerji
Boşa harcanan ışık, enerji israfına yol açar. Yapılan bir çalışmada, kamuya açık dış mekân aydınlatma armatürleri tarafından yayılan tüm ışığın %30’unun boşa harcandığı, bunun 22 Terawatt Saat (TWh) / yıl boşa harcanan elektrik enerjisi anlamına geldiği tahmin edilmektedir.
Bu da yılda yaklaşık 3,6 milyon ton kömür veya yaklaşık 12,9 milyon varil petrol demektir. Her yıl israf olan toplam elektrik enerjisi miktarı 11 milyondan fazla evi aydınlatmak veya 777.000’den fazla aracı çalıştırmak için yeterlidir.
Işık Kirliliğinin Yaban Hayata Etkileri
Işık kirliliği, tüm vahşi yaşamın beslenmesini, uyumasını, çiftleşmesini ve göç döngülerini de olumsuz etkiler. Geceleri çok fazla yapay ışık olduğunda yaban hayatının zaman döngüsü bozulabilir.
-
Memeliler
Yarasalar, rakunlar, çakallar ve geyikler gibi memeliler, geceleri aşırı derecede aydınlatma nedeniyle yiyecek arama zorluğu yaşayabilirler. Doğal avcılara maruz kalma riskini artar ve gece görüşündeki bozulma nedeniyle ölüm oranları artar. Ayrıca üreme konusunda da sorun yaşarlar ve hayvan popülasyonu azalır.
-
Kuşlar
Baykuşlar ve gece kuşları gibi kuşlar, geceleri avlanmak ve göç etmek için ay ışığını ve yıldızların ışığını kullanırlar. Yapay ışık kaynakları, doğal ışık kaynaklarını etkileyerek kuşların yapay ışıklara çekilmesine veya sabitlenmelerine neden olabilir.
Bu, kuşların göç yollarından sapmalarına, tükenene kadar uçmalarına ve diğer hayvanlara av olmalarına neden olur.
Albatroslar gibi deniz kuşlarının, parlak ışıklarından dolayı deniz fenerleri, rüzgâr türbinleri ve denizdeki sondaj platformlarına çarptığı bilinmektedir. Sadece Kuzey Amerika’da, her yıl aydınlatılmış bina ve kulelere çarpma nedeniyle 100 milyon kuş ölmektedir.
-
Amfibi Hayvanlar
Gökyüzü parıltısı, bataklıklar ve sulak alanlardaki kurbağalar, kara kurbağaları ve semenderler gibi amfibi hayvanları da etkiler. Aşırı ışık bu hayvanların kafalarını karıştırır ve şaşırtır. Bu da beslenme ve çiftleşmede azalmaya neden olur. Ayrıca, amfibi hayvanları doğal avcılara ve unsurlara karşı koruyan doğal içgüdülerini de bozar.
-
Sürüngenler
Deniz kaplumbağaları gibi sürüngenler ışık kirliliğinden büyük oranda etkilenirler. Dişi kaplumbağalar karanlık ve uzak sahillerde yuva yaparlar. Ancak parlak kıyı ışıkları yumurtalarını güvenle saklayacakları yerleri bulmalarını engeller.
Bu, dişi kaplumbağaların yumurtalarını güvensiz bir alana koymalarına neden olur. Deniz kaplumbağası yavruları, yüzlerce yıldır ay ışığı ve yıldızlarla aydınlatılmış okyanus olan plajdaki en parlak bölgeye içgüdüsel olarak gitmektedirler.
Bununla birlikte, sahilde veya kıyıya yakın aşırı aydınlatma, yavruların kafasını karıştırır ve okyanustan uzaklaşmalarına neden olur. Yavrular yırtıcı hayvanlar tarafından yenebilir, araçlar tarafından ezilebilir, yüzme havuzlarında boğulabilir veya dehidrasyon veya yorgunluktan ölebilirler. Yapay ışıklar ayrıca diğer gece sürüngenlerini de olumsuz etkileyebilir.
-
Böcekler
Güveler gibi böcekler doğal olarak ışığa doğru hareket ederler ve tüm enerjilerini bir ışık kaynağının yakınında kalmak için kullanabilirler. Bu çiftleşme ve göçe müdahale etmenin yanı sıra, popülasyonlarını azaltan doğal avcılara karşı onları savunmasız kılar. Bu aynı zamanda yiyecek veya tozlaşma için böceklere dayanan bütün türleri etkiler.
-
Astronomi
Işık kirliliği gökyüzüne ve yıldızlara bakışımızı değiştirir, ancak bu fenomenden en fazla etkilenen insanlar astronomlardır. Işık kirliliği ve gök parıltısı astronomik ekipmanı engeller ve gök cisimlerini teleskop yardımı ile görmeyi zorlaştırır.
Astronomi insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biridir ve kişisel bilgisayarlar, iletişim uyduları, cep telefonları, küresel konumlanma (GPS) gibi uygulamalarla teknolojiye, ekonomiye ve topluma sayısız katkı sağlamıştır.
Işık Kirliliğini Nasıl Önlenir ?
Işık kirliliği nasıl önlenir, Işık kirliliği, diğer kirlilik biçimlerinin aksine, dış mekân aydınlatma uygulamalarının iyileştirilmesiyle engellenebilir ve / veya azaltılabilir.
Dış mekân aydınlatması gece periyodunda görüşü ve güvenliği artırma gibi önemli bir amaca hizmet etmektedir. Ancak amacını aşan ışıkların başkalarına zarar verebileceği de unutulmamalıdır.
Konforumuzdan veya güvenliğimizden ödün vermeden ışık kirliliğini azaltmaya yardımcı olacak bazı basit önlemlerle bu sorunun yarattığı etkileri azaltabiliriz.
-
Isınma
Kompakt flüoresan lambalar (CFL) ve sıcak beyaz aydınlatma üreten LED ampuller kullanabiliriz. Birçok LED ışık, atmosfere kolayca yayılan, göz yorgunluğuna neden olan, gece görüşünü engelleyen ve ışık kirliliğine katkıda bulunan mavi kısa dalga boyunda bir ışık yayar.
-
Işık Korumaları
Korumalı dış mekân aydınlatma armatürlerini seçebiliriz. Bu, ışığın doğrudan gökyüzüne ya da yanlara yayılmasını engelleyen sağlam bir kapak kullanmak anlamına gelir.
Işığın yatay düzlemde kaçmasını önlemek için dış aydınlatma armatürlerini seçebiliriz. Aydınlatmayı en aza indirebilir ve yüksek açılı parlaklığı azaltabiliriz. Böylece en çok ihtiyaç duyulan yer aydınlatılır ve birçok durumda görüş daha da artar.
-
Sensörler
Hareket sensörlerini dış mekân armatürlerine takabiliriz. Böylece ışık sadece gerektiğinde açılır ve kısa bir süre sonra kendiliğinden kapanır. Bu noktada, ışıkların gereksiz yere açılıp kapanmasını önlemek için hareket dedektörünün hassasiyetini gerektiği şekilde test ettiğimizden ve ayarladığımızdan emin olmalıyız.
-
Sertifikalar
Parlamayı, ışık dökülmesini ve gökyüzü ışığını en aza indirmek için tasarlanmış IDA sertifikalı Karanlık Gökyüzü Aydınlatması kullanabiliriz. Karanlık gökyüzü onaylı aydınlatma armatürleri çeşitli avizelerde, gömme lambalarda ve apliklerde mevcuttur.
Sahile yakın yaşıyorsak, sertifikalı aydınlatmalar kullanabiliriz. Bu korumalı aydınlatma armatürleri, kolay dağılmayan ve yüksek açılı parlaklığı önlemek için alçak monte edilmesi gereken uzun dalga boylu bir ışık üretir.
-
Işığı Kapatmak
Gece vakti evdeyken veya yatmadan önce gereksiz açık ışıkları kapatabiliriz. Enerji tüketimini azaltmak için evde ya da yatmadan önce, duvar lambaları gibi iç aydınlatma armatürlerini kapattığımızdan emin olmalıyız.
-
Katkıda Bulunmak
Evimizde, iş yerimizde ve toplumda ışık kirliliğini önlemek ve azaltmak için adımlar atmalıyız. Işık kirliliğini önlemek için panjurları ve perdeleri kapatabiliriz.
Işık ve enerji israfını önlemek için tüm çalışanlar işten çıktıktan sonra yönetimden ofis ışıklarını kapatmasını veya kararmasını isteyebiliriz. Işık kirliliğini azaltmak için yerel yöneticilerimize ve hükümetlere aydınlatma düzenlemeleri önerebiliriz.
Makale: Sektörüm Elektrik Aydınlatma Dergisi araştırma servisi tarafından derlenmiştir.