Bolu Kartalkaya’daki Otel Yangını Neden Çıktı?
Bolu’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciası, elektrik sistemlerinden kaynaklanan riskleri yeniden gündeme taşıdı. Yangının kaynağı hâlâ net bir şekilde açıklanmamış olsa da, uzmanlar elektrik tesisatındaki eksikliklere işaret ediyor. Bu acı olay, doğru önlemler alınmadığında elektrik sistemlerinin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne serdi.
Elektrik Tesisatındaki Küçük Hatalar Büyük Felaketlere Yol Açabilir
Yangının olası çıkış nedenleriyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Trimbox CEO’su ve ELYAK Başkanı Evren Yurttaş, elektrik yangınlarının en sık karşılaşılan nedenlerinden biri olan nötr hattı sorunlarına dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
” Yangınları söndürmek değil, yangınların çıkmasını önlemek esas olmalıdır. Elektrik tesisatlarındaki küçük hatalar, büyük kayıplara yol açabilir. Mühendisler, taahhüt firmaları ve işverenler bu konuda daha bilinçli olmalı ve yönetmeliklere uygun hareket etmeli, işin ciddiyetinin farkına varmalıdır.
Bolu’daki yangında hayatını kaybedenler için hepimizin başı sağ olsun. Bu acı olayın bir daha yaşanmaması için hep birlikte daha dikkatli olmalıyız. Yangınların çoğu basit gibi görünen ama ihmal edilen detaylardan kaynaklanıyor. Kaçak akım ve nötr kopması gibi sorunlar, gerilim dengesizliklerine yol açarak yangınlara sebep olabiliyor.
Bir nötr kopması durumunda, faz gerilimlerinden biri 280-316 volt gibi yüksek değerlere çıkabilir. Bu, elektrikli cihazların aşırı ısınmasına ve yangın tehlikesine neden olur. Aşırı gerilimler, sıradan bir direnci bile 900 dereceye kadar ısıtabilir.
Bu nedenle, aşırı gerilim sönümleyici sistemlerin kullanımı kritik bir öneme sahiptir. Ancak maalesef, birçok projede maliyet kaygıları nedeniyle bu sistemlere yeterince yer verilmiyor.
“Elektrik Kaynaklı Yangınları Önlemenin En Önemli Şartı: “Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği’ne Uymak”
Yangınların önlenmesi için birden fazla çözümün bir arada ele alınması gerektiğini belirten Yurttaş, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Yangın algılama sistemleri, nötr ve toprak hattı arasındaki gerilim farkını algılayarak çalışıyor. Ancak bu fark belirli bir seviyeyi aşmadığında yangını tespit edemeyebilir. Bu nedenle, yangın algılama sistemlerinin aşırı gerilim sönümleyici sistemlerle entegre edilmesi gerekiyor.
Ayrıca, güç kaynaklarının aşırı gerilimlere karşı korunması da çok önemli. Çünkü yangın sırasında devrede kalamayan bir sistem, felaketi büyütebilir.
Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği, aşırı gerilim sönümleyici ve darbe koruma cihazlarının kullanımını zorunlu kılıyor. Bunun yanında, kaçak akım röleleri ve düzenli bakım, yangın riskini ciddi ölçüde azaltır. Ancak bu önlemler sahada yeterince uygulanmıyor.
Yönetmeliğe uymamak, sadece can kaybına değil, ciddi yasal yaptırımlara da neden olabilir.Elektrik kaynaklı yangınların büyük bir kısmı bu tesisat ihmallerden kaynaklanıyor. Aşırı gerilim sönümleyici cihazların doğru şekilde kullanılması, düzenli denetimler ve yönetmeliklere uyum bu tür faciaları önlemenin en etkili yollarıdır.
Tek bir ürünle yangınları önlemek mümkün değil. Trimbox gibi aşırı gerilim sönümleyici cihazlar, bu zincirin sadece bir halkası. Bunlar, nötr hattındaki sorunları algılayarak elektrik akımını keser ve riskleri en aza indirir. Ancak bu cihazların etkili olabilmesi için sistemlere doğru şekilde entegre edilmeleri ve düzenli olarak test edilmeleri şart.”
Tüm vatandaşlarımızı yasa boğan Kartalkaya’daki otel yangını benzer olayların bir daha yaşanmaması için toplumsal farkındalığın artırılması ve teknik önlemlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Elektrik tesisatlarındaki ihmaller sadece maddi kayıplara değil, telafisi mümkün olmayan can kayıplarına da yol açıyor.
Bu nedenle, daha güvenli bir geleceği inşa etmek için bugünden harekete geçmek hepimizin sorumluluğudur. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
makale: konuk yazar – Evren Yurttaş