2024-yilinin-ilk-6-aylik-doneminde-elektrik-talebindeki-buyume

Yıllık elektrik talebindeki büyüme, ekonomik gelişim, nüfus artışı, sanayileşme ve teknolojik ilerlemelerin bir yansıması olarak öne çıkar ve ülkenin üretim kapasitesinin ve yaşam standardının önemli bir göstergesi olarak kabul edilir.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde hızla artan elektrik talebi, altyapı yatırımlarının ve enerji üretim kapasitesinin sürekli olarak genişletilmesini gerektirir. Aynı zamanda, küresel çapta artan enerji talebi, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi artırarak, enerji sektöründe önemli bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu büyüme, enerji politikalarının ve stratejik planlamaların merkezinde yer alarak hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli bir odak noktası haline gelmiştir.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünya genelinde 2024 ve 2025 yıllarına dair elektrik tüketimi eğilimlerini incelediği güncellenmiş olduğu raporunu temmuz ayında yayınladı.

uluslararasi-eneji-ajansi

Bu rapor; küresel enerji krizinin kalıcı etkilerine rağmen, 2024’ün ilk yarısında elektrik talebindeki büyüme, birçok bölgede güçlü ekonomik aktivite, yoğun sıcak hava dalgaları ve elektrifikasyonun devam etmesi nedeniyle güçlü kaldığını göstermektedir. Ocak ayında yayınlanan Elektrik 2024 raporunu takip eden bu yıl ortası güncellemesi, bu eğilimleri ve 2025 için etkilerini araştırmış ve tahminlerde bulunmuştur.

Raporda, 2023 yılına ait en güncel veriler ve 2024 ve 2025 için küresel elektrik talebi, yakıt türüne göre arz ve elektrik sektöründen kaynaklanan karbondioksit (CO2) emisyonlarıyla ilgili yeni tahminlere yer verilirken, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Hindistan gibi büyük pazarlardaki son gelişmeler de analiz edilmiştir.

2024 yılının ilk altı ayında, dünya genelinde elektrik talebinde belirgin bir artış gözlemlenmiştir. Bu artış, hem ekonomik toparlanmanın etkisiyle hem de enerji tüketim alışkanlıklarındaki değişimlerle doğrudan ilişkilidir.

Dijitalleşmenin ve teknolojik yeniliklerin hızla yaygınlaşması, enerji tüketimini artıran bir diğer önemli faktör olarak öne çıkmaktadır. Elektrikli araçların benimsenmesindeki artış, akıllı ev sistemleri ve dijital altyapıların genişlemesi, enerji talebinin dinamiklerini değiştirmektedir. Ayrıca, sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş sürecinde yaşanan geçişler ve altyapı yatırımları, elektrik talebindeki değişimlerin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.

IEA verilerine göre, 2024-2025 tahmin döneminde, 2024 için öngörülen %4’lük büyüme, küresel finansal kriz sonrası 2010’daki ve Covid kaynaklı talep düşüşünün ardından 2021’deki keskin toparlanmalar dışında, 2007’den bu yana en yüksek seviyede olacak.

Bu büyüme, özellikle Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki güçlü elektrik talebi tarafından yönlendirilmektedir. Bu talep eğiliminin 2025’te de %4 büyüme ile devam etmesi bekleniyor.

yillara-gore-elektrik-talebi-artisi

Hem 2024 hem de 2025’te, dünya genelinde elektrik kullanımındaki artışın %3,2 olan küresel GSYİH (Gayri safi yurt içi hasıla) büyümesinden daha yüksek olacağı öngörülürken, 2022 ve 2023’te elektrik talebi, GSYİH’den daha yavaş büyümüştü.

Yapay zekanın (AI) yükselişi, veri merkezlerinin elektrik tüketimini odak noktası haline getirmiştir. Geleceğe yönelik projeksiyonlar, yapay zekanın uygulanma hızı, çeşitli ve genişleyen kullanım alanları ile enerji verimliliği iyileştirmelerine yönelik potansiyel ile ilgili çok geniş bir belirsizlik yelpazesini içermektedir.

yillara-gore-enerj-artisi

Bu sektörden elektrik talebi verilerinin toplanmasının genişletilmesi ve iyileştirilmesi, geçmiş gelişmeleri doğru bir şekilde belirlemek ve gelecekteki eğilimleri daha iyi anlamak için kritik öneme sahip olacaktır.

2022-2025-emisyon-degerleri

Raporda yenilenebilir enerji ile ilgili; Elektrik kullanımındaki keskin artışa rağmen, yalnızca güneş enerjisinin 2025’e kadar küresel elektrik talebi artışının yaklaşık yarısını karşılaması bekleniyor. Rüzgar enerjisi üretimiyle birlikte, bu iki kaynağın toplamda artışın neredeyse %75’ini oluşturması öngörülüyor. Bu durum, küresel güneş enerjisi üretimindeki %33’lük yıllık artış ve rüzgar enerjisindeki %10’luk sürekli büyümenin ardından geliyor.

Bu oran, on yıl önce yalnızca %4’tü. Rüzgar ve güneş enerjisinin 2024’te 750 TWh, 2025’te ise 900 TWh’den fazla ek enerji sağlaması öngörülüyor. Küresel enerji dönüşümü, 2025’e kadar önemli bir dönüm noktasına ulaşacak ve toplam yenilenebilir enerji üretimi kömürle çalışan elektrik üretimini geçecek.

Küresel elektrik arzında yenilenebilir enerjinin payı 2023’te %30’a yükseldi ve 2025’te %35’e çıkması bekleniyor. Rüzgar ve güneş enerjisinin toplam elektrik arzındaki payının 2023’te %26’dan 2024’te %30’a ve 2025’te %33’e yükselmesi öngörülüyor. Tüm yenilenebilir enerjilerin toplam üretimdeki payının 2024’te %50’ye ulaşması bekleniyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin 2025’e kadar önemli bir dönüm noktasına ulaşması ve toplam yenilenebilir enerji üretiminin kömürle çalışan enerji üretimini geçmesi bekleniyor. Küresel elektrik arzında yenilenebilir enerjinin payı 2023’te %30’a yükseldi ve 2025’te %35’e ulaşması tahmin edilmektedir. Aynı dönemde, kömüre olan bağımlılığın azalması ve kömürün payının %36’dan %33’e düşmesi bekleniyor

secili-bolgelerde-elektrik-uretim-yogunlugu

2025 yılına kadar elektrik üretiminden kaynaklanan küresel CO2 emisyonlarının genel olarak sabit kalması bekleniyor. 2024’te enerji sektöründe hafif bir emisyon artışı beklenirken, 2025’te %1’den az bir düşüş öngörülüyor. Bu düşüş, temiz enerji kaynaklarının genişlemesi ve petrolle çalışan enerji üretiminin sürekli azalmasıyla birlikte kömürle çalışan enerji üretimindeki mütevazı düşüşten kaynaklanacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, 2024’te enerji sektöründeki CO2 emisyonlarında bir artış, ardından 2025’te bir düşüş bekleniyor. ABD, 2024’te enerji sektöründeki CO2 emisyonlarının artması beklenen az sayıda gelişmiş ekonomiden biri olacak, ancak bu emisyonlar hala on yıl öncesine göre neredeyse %30 daha düşük olacak.

Bu dönemdeki elektrik talebindeki büyüme, enerji tedarikçileri ve politika yapıcılar için önemli bir sinyal olarak değerlendirilmektedir. Gelecekteki enerji ihtiyaçlarını karşılamak ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek adına stratejik planlamalar yapılmakta, enerji verimliliği ve altyapı yatırımlarına öncelik verilmektedir.

Görüşmek dileğiyle…

Referans

IEA Electricity Mid-Year Update July 2024 Raporu

 

Dr. Seda Kül
Dr. Seda KÜL: 1989 Konya/Seydişehir doğumludur. 2011 yılında, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yapmaya başlamıştır. Daha sonra Selçuk Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak göreve başlayıp, 2015 yılında yüksek lisansını aynı üniversitede tamamlamıştır. 2015-2018 yılları arasında Gazi Üniversite Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapmıştır. 2018 yılından itibaren Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliğin bölümünde araştırma görevlisi olarak görevine devam etmektedir. Doktora eğitimini 2022 yılında Gazi Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları kapsamında elektrik motorları ve güç transformatörleri ve bunların modellenmesi ile ilgili çalışmalar yapmış ve bu konularda ulusal ve uluslararası makaleler yayınlamıştır. Doktora çalışmaları kapsamında 2019 yılında 9 ay İngiltere/Galler’de Cardiff Üniversitesi’nde araştırmacı olarak bulunmuştur. 2021 yılından itibaren, ZeroBuild’te yönetim sekretaryası içinde olup, ZeroBuild Summit’te “Elektrik Elektronik Mühendisleri Ağı Lideri” olarak faaliyetlerini yürütmektedir. 2021 yılında haftalık olarak serbest yazmaya başlamıştır. 2018 yılından itibaren IEEE üyesidir. Buna ek olarak 2019 yılından itibaren de IEEE Industry Applications Society üyesidir.