Değerli Sektörüm dostları; geçen ay ülkemizde nöropazarlamada deneysel çalışmaların nasıl başladığından ve örneklerinden söz edeceğimi iletmiştim. Yazılarımda, özellikle üzerinde durduğum konular; nöroloji biliminin pazarlama yöntemleri üzerindeki etkisi ve bu bilimin teknolojilerinden yararlanılarak geliştirilen metotlardı.
Bu metotların geliştirilmesinde veri sunan ölçümlemelerin neler olduğu ve uygulanma şekillerinden bahsetmiştik. Peki dünyada bu çalışmalar yapılırken ülkemizde acaba bu konuda neler yapılmaktadır? Birlikte inceleyelim..
Akademik kurumlarımız arasındaki Üsküdar Üniversitesi Nöroloji Bölümü bu konuda laboratuvar çalışmaları yürütmektedir.
Üsküdar Üniversitesinde 2014 yılından itibaren bu yöntemle alakalı dersler verilmeye başlanmış olup, nöropazarlamada araştırma yöntemleri ile beyinde yapısal ve işlevsel süreçler hakkında dersler verilmektedir.
Detaylandırırsak; kişilik kuramları, nöropazarlama, iletişim, algı ve imaj yönetimi, marka ve bütünleşik pazarlama iletişimi, dijital pazarlama ve yaratıcı pazarlama iletişimi stratejileri gibi kavramları kapsayan seçmeli dersler bulunmaktadır.
Akademi dışına da taşan çalışmalar kapsamında üniversitenin NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nde kurulan laboratuvarlarında pek çok pazarlama yatırımlarının ön çalışmalarının ve araştırmalarının yapılacak olması farklılık ve farkındalık yaratacaktır. Bunların yanı sıra Arel ve Kemal Has Üniversitelerinde nöropazarlama lisans eğitimi çalışmaları başlamış durumda.
Ülkemizde Şirketler Bu Pazarlama Yöntemini Kullanıyorlar mı?
Reklamlarında nöropazarlama ile ilgili çalışma ve araştırmaların sonuçlarını ile oluşturulan verileri kullanarak yürütülen reklam kampanyaları bulunan, ürün satışını arttıracak etkili görsel çalışmalar kullanan firma sayısı oldukça yüksektir.
Bunların; daha az denetime tabi olması ve daha zor bir kontrol mekanizması sebebiyle sosyal medya platformlarında daha yüksek sayıda olduğunu söyleyebiliriz.
Ayrıca küresel markalar olmalarına rağmen yerel reklamlarında ülkemizin kültürüne uygun nöropazarlama algı yöntemlerini kullanan profesyonel uygulamalara özellikle dikkatinizi çekmek isterim.
Örneğin; cips üreticileri. Daha önceki sayılarda bu reklamlara değinmiş ve yaratılan algının tüketicilerin satın alma duygularını tetikler eylemlerde reklam çalışmaları yarattıklarından bahsetmiştim.
Bu çalışmalar hazırlanırken, kültürel farklılıklar göz önünde bulundurarak, ülkemiz tüketicilerinin bu konudaki algısı tespit edilerek ona uygun reklamlar ile satış başarıları elde edilmiştir.
Değerli Sektörüm dostlarım, maliyetli çalışmalar olduğundan yerli üretici firmaların yaklaşımları biraz gecikmeli şekilde gelişiyor olsa da ülkemizde üretimi olan küresel markaların öncülüğündeki bu deneyler hızla devam etmektedir.
Zaman alan deneysel çalışmaların bir kısmı ise sonuçlanmış durumdadır. Bir fastfood zinciri, ülkemizde yeni çıkaracağı bir ürün için damak tadı testlerine başladı bile! Özellikle yerel tatların ürüne uygulanmasıyla hazırlanacak çeşni için yapılan deneylerin tamamlanmasını takiben, elde edilecek veriler sonucunda ürün piyasaya verilecektir.
Dünyada “algı yaratma” o kadar çok yaygın bir kapsama alanı içinde ki; her şeyin etkisi altına giren insanlar olmaya başladık ve bundan kurtulamayacak duruma doğru evriliyoruz.
Sosyal medyanın büyük etkisi sayesinde bunu başardılar. Bazen istemesek bile tüketim alışkanlıklarımızın değiştirilmesi sonucu nereye götürülüyorsak oraya sürükleniyoruz. Nedeni çok açık; algılarımızla oynuyorlar ve maalesef bunu başarma konusunda ciddi anlamda uzmanlaştılar.
Görüşmek dileğiyle…
