Avrupa Yeşil Anlaşması, Avrupa Komisyonu tarafından 2050 yılına kadar Avrupa’nın iklim açısından nötr hale getirilmesini amaçlamaktadır.
Bu anlaşma, Avrupa Birliği’nin (AB) günümüzdeki en önemli plan ve hedeflerini oluşturmakta ve AB’nin şimdiye kadar ki en iddialı iklim planı olarak tanımlanmaktadır.
Yeşil Anlaşma’nın uluslararası iklim diplomasisine elbette birçok potansiyel katkısı bulunmaktadır. Her şeyden önce bu anlaşma, AB’nin iklim eylemi konusundaki kararlılığını göstermekte ve diğer ülkelerin takip edeceği yüksek standartlar belirlemektedir. Bunun yanı sıra, teknoloji transferi, yatırım ve ticaret gibi alanlarda da iklim değişikliği konusunda diğer ülkelerle iş birliği için önemli fırsatlar yaratmaktadır.
Yeşil Anlaşma ayrıca AB ile diğer ülkeler arasında etkili iklim diplomasisi için gerekli olan güven ve iyi niyetin inşasına da yardımcı olmaktadır.
Yeşil Anlaşma’nın uluslararası iklim diplomasisine katkıda bulunmasının en temel yollarından biri, AB’nin iklim eylemi konusundaki kararlılığını göstermesidir.
Günümüzde AB dünyanın en büyük ticaret bloklarından biridir ve ülkelerdeki kalkınma finansmanlarının önemli bir parçasıdır. İklim nötr olma taahhüdü, diğer ülkelere iklim eyleminin önemli ve ulaşılabilir olduğuna dair güçlü bir mesaj vermektedir.
Yeşil Anlaşma aynı zamanda iklim değişikliği konusunda diğer ülkelerle iş birliği için birtakım fırsatlar da sunmaktadır. Örneğin AB, temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına özellikle son yıllarda ciddi yatırımlar yapmaktadır.
Bu yatırım diğer ülkelerde düşük karbonlu ekonomiye geçişin hızlandırılmasına yardımcı olabilme potansiyeli taşımaktadır.
AB ayrıca yeşil ürün ve hizmet ticaretini teşvik etmek için de çalışmaktadır. Bu da hem AB’de hem de ticaret ortaklarında istihdam yaratılmasına ve ekonomik büyümenin artırılmasına katkıda bulunmaktadır.
Yeşil Anlaşma, AB ile diğer ülkeler arasında güven ve iyi niyetin inşa edilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu da etkili iklim diplomasisi için en önemli ön koşullardan biridir.
AB, adil ve eşitlikçi iklim politikaları geliştirmek ve uygulamak için diğer ülkelerle birlikte çalışmaktadır. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olmak için finansal yardımlar sağlamaktadır.
Yeşil Anlaşma’nın uluslararası iklim diplomasisine katkılarından bazıları şunlardır:
▶ AB, sürdürülebilir yatırımların sınıflandırılmasına ve standartlaştırılmasına yardımcı olacak ortak bir yeşil sınıflandırma geliştirmek için Çin ile birlikte çalışmaktadır. Bu iş birliği yatırımcıların hem AB’de hem de Çin’de yeşil projelere yatırım yapmasını kolaylaştıracaktır.
▶ AB ayrıca bir karbon sınırı düzenleme mekanizması (CBAM) geliştirmek için Japonya ile birlikte hareket etmektedir. Bu ortaklık AB’ye yapılan karbon yoğun ithalata bir fiyat koyacak ve bu da AB işletmeleri için eşit şartlar oluşturmaya yardımcı olacak ve diğer ülkeleri emisyonlarını azaltmaya teşvik edecektir.
▶ AB gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olmak için finansal destekler sunmaktadır. Örneğin, 2021-2027 döneminde gelişmekte olan ülkelere 100 milyar Avro iklim finansmanı sağlama taahhüdü bulunmaktadır.
Pek çok potansiyel katkısına rağmen, Avrupa Yeşil Anlaşması bazı zorluklarla ve sınırlamalarla da karşı karşıyadır. Bunların başında AB’nin iklim politikalarının adil ve eşitlikçi olmasını sağlaması gerektiğidir.
Bu özellikle iklim değişikliğinin etkilerine karşı savunmasız olan ancak uyum sağlayacak kaynakları daha az olan gelişmekte olan ülkeler için kritik önem arz etmektedir.
Bir diğer zorluk da AB’nin diğer ülkeleri iklim eylemi konusundaki liderliğini takip etmeye ikna etmesi gerektiğidir. Pek çok ülke hâlâ ekonomik kalkınma ve yoksullukla boğuşuyor olduğundan bunun pek kolay olmayacağını söyleyebiliriz.
AB’nin, diğer ülkeleri iklim hedeflerini yükseltmeye teşvik etmek için diplomatik nüfuzunu ve finansal kaynaklarını sonuna kadar kullanması gerekebilir. Bununla birlikte AB’nin kendi iklim politikalarının başarılı olmasını sağlaması gerekmektedir. AB, iklim nötr bir kıta Avrupası yaratma hedeflerinde başarılı olamazsa iklim değişikliği konusunda lider olarak güvenilirliğini yitirebilir.
Görüşmek dileğiyle…