Biri bana “Dünya’nın en büyük haber merkezi neresi?” diye sorsaydı, “muhtemelen şu an cebinde duruyor” derdim.
Daimi bir dezenformasyona maruz kaldığımız gerçeğini şimdilik yadsıyarak, 7/24 hayatımızın merkezine oturan bu küçük cihazların zihinlerimizde ve yaşam biçimlerimizde yarattığı etki devrimsel boyuttadır.
Parmaklarınızdaki sinir uçlarına kadar.. Şaka yapmıyorum, bir düşünsenize; eskiden bir dergi ya da gazeteyi okurken ellerinizi nasıl tutar, sayfaları nasıl çevirirdiniz? Bu yazıda geleneksel dergiciliğin interaktif ve dijital dergilerden farkı ile avantajlarını ele almaya çalışacağım.
Zaman görecelik kılıcını hızlıca çekti ve son 20 yılda inanılmaz bir süratle akmaya başladı. İletişimin dijital dünya kanalındaki reklam ve haber gibi bileşenleri, ivmesi katlanarak tümüyle bilgisayar diline evrildi.
Aslında habercilik ve yayıncılık faaliyetlerinde dijital yayınlar uzun yıllardır geleneksel medya faaliyetlerine eklemlenmiş biçimde kullanılıyordu.
Masanın üzerinde tüm boş vakitlerde haber almak üzere duran bir derginin duygusunu sevenler kadar, takip ettiği yayını dilediği ortam ve pozisyonda bir web sitesi ya da bir PDF üzerinden okuyanlar da vardı.
Geleneksel Yayınlardan Dijital Dergilere
Bir müddet, benim gibi alışkanlıklarından kolay vazgeçemeyen kitle için geleneksel yayıncılığın dijital yayıncılıkla birlikte yürütüldü. Yaşadığımız bu geçiş süreci sancılı ve baskılayıcı biçimde her paydaşını değişime mecbur bıraktı.
Dijital dergiciliğin gelişimi Dünya’da 2000 yılı ve sonrasında denk gelirken Türkiye’de 2005 yılından sonra başlıyordu. Yayıncılıkta dijitalleşme tüm Dünya’da aynı yönde ilerlese, bir ateşleyici görevi üstlenen pandemi, özellikle Türkiye’de süreci oldukça hızlandırdı.
Eskiden basılı dergiler, yayınlarını dijital platformlarıyla desteklerken bugün dergiler esas gücünü dijitalden alıyor. Peki nedir bu dijital dergi? Yalnızca PDF (Portable Document Format) olarak hazırlanmış bir dergi ne kadar yeterlidir?
Dijital Dergi ile İnteraktif (Etkileşimli) Derginin Farkı Nedir?
Sayısallaştırılmış yani bilgisayar diline aktarılmış dijital dergiler ile etkileşimli dijital dergiler arasındaki farkları en belirgin biçimde ortaya koyan Josh Gordon olmuştur. Gordon bu farkları şöyle izah eder;
- İnteraktif dergiler çevrimiçi okuyucular için kendi tasarım ilkeleri ile oluşturulur ve rekabet için tasarlanır.
(Basılı yayında okunurluğu ve estetiği düşünülerek ortalama 10 punto şeklinde kullandığımız font büyüklüğünün interaktif dijital bir dergide okuru yorduğu için karşılığı olmadığını ve bu yüzden 16 punto civarı satır araları açılmış tasarımlar oluşturduğumuzu fark ettiniz mi?)
- İnteraktif dijital dergiler, dijital dergilerde olduğu gibi tek yönlü değildir. Okurlara dergi içinde, çevrimiçi ve çevrimdışı hareket imkanı sağlar.
(Örneği için; herhangi bir sayımızdaki sayfalar arasında rahat gezinebileceğiniz indexe dön butonlarını ve haber indexini kullanabilirsiniz.)
- İnteraktif dergilerde okurların etkileşimde bulunacağı reklamlar yer alır.
(Örneği için; herhangi bir sayımızdaki reklam sayfalarını inceleyebilirsiniz.)
DİJİTAL DERGİNİN AVANTAJLARI NELERDİR?
- 7/24 erişim
Herhangi bir internet bağlantısı ile elbette yayıncının becerilerine bağlı olarak birçok platformdan erişebilme imkanı. Hatta çevrimdışıyken bile..
Son 5 yıldır dijital yayıncılıktaki vizyon yaratan liderliğimizi daha yolun başlarındayken görmüş, ben dijitalleşme adımlarımızdan bahsederken sözümü kesen ve tamamlayan, Yalova’dan değerli bir sanayici dostumun, bir fuar esasındaki sohbetimizde kurduğu şu cümleler hala kulaklarımdadır;
“Dijitaldeki ilerlemenizi bana anlatma hiç gerek yok. Ben Sektörüm Dergisi‘nin adını “Uçak Dergisi” koydum. Biliyorsun, sık sık yurtdışı seyahatim oluyor. Hostesin uyarısını duyar duymaz, ya sitenizden ya da Turkcell Dergilik’ten açıyorum dergiyi, inene kadar sektörde neler olmuş hatim ediyorum.”
Otobüste, evde ya da bir dinlenme tesisinde, oturarak, uzanarak ve dilediğiniz zaman dilediğiniz kadarı.. Bu pratik benim gibi kolay teslim olmayan klasikleri bile cezbetti doğrusu..
- Kolay arşivlenebilir, yıpranmaz.
Ofiste, sandalyesinin hemen arkasında, yıllar önceki sayılarımızı bile, inci gibi dizip arşivlemiş değerli okurlarımızı hatırlarken dudağıma hala bir tebessüm yerleşiyor. Fakat ne yazık ki, kağıdın da bir ömrü var. Aylık bir yayını arşivlemek de, yıllar öncesine ait bir sayının konforunu korumak da mümkün değildir.
Üstelik bir gün arşivden birşey aramak isteseniz işiniz zor. Öyle ya hiçbirimiz kütüphane katibi değiliz ki, içeriklerin kaydını tutalım 🙂
- Taşıma sorununu ortadan kaldırır.
Özellikle fuar ortamlarında basılı yayınımızı ziyaretçilerimize sunarken, her yayıncı gibi; “Koca dergiyi (15-16 forma civarı) nasıl taşıyacağım şimdi?” temalı bakışlara muhatap olmuşluğumuz çoktur.
Bir sürü stand gezmek isteyen bu haklı ziyaretçiyi anlıyorduk anlamasına ama basılı dergi de bizim ve sektörümüzün göz bebeğiydi işte.. Ziyaretçi biraz göz gezdirdikten sonra beğenir, bırakmak da istemez, okumak için bu yükü gönülsüzce sineye çekerdi.
Yurtdışı fuarlarımızda ise durum çok daha vahimdi. ziyaretçi yüksek ihtimalle başka bir ülkeden gelmiş ya da gidecek durumda oluyordu ki; birçoğunun tepkisi hemen hemen şöyleydi;
“Dergi harika ancak bunu bagaj hakkıma kullanamam. Dijital versiyonunu yayınlanıyorsunuz değil mi?”
Bazen de Doğuştan Dijital* (kavramın tanımını yazının sonunda vereceğim) olmadığı halde, özellikle AB vatandaşı ziyaretçilerin, “Artık yayınları böyle takip etmiyorum. Bana derginizi maille gönderin.” ricalarını duymuşluğumuz olmuştur.
Milli duygularım her ilke ve her doğru işin, en güzel biçiminin ülkemden doğması isteğiyle bu tarz itirafları kolay kabul etmese de, dijital ve interkatif yayıncılıkta, Batının ileride olduğunu kabul etmek, gelişmek ve ilerlemek adına doğru atılmış tüm adımları geniş ölçekte izlemek gerekir.
- sıfır karbon
Dijital dergiler ve e-evraklar sayesinde binlerce ağacın kesilmesinin önüne geçebiliriz. Çokça örneklendirmek mümkün.
- Ölçümlenebilir.
- Basılı yayın maliyetleri sıfırlanıp, dijital alan yatırımıyla 10 ila 100 katı okura/kullanıcıya erişilebilir.
Gönül rahatlığıyla ve tüm tatsız sektör gerçeklerini tam içinden bilen biri olarak, reel tirajını veren ve hatta raporlayabilen(kim,nerde teslim aldı ve imzasıyla beraber) en nadide basılı dergiler arasındaydık. Ancak bu saygınlığın kolay ve ucuz olduğunu sananlar yanılıyorlar.
Aynı sektörde 10-20 binler ve benzeri uçuk tiraj iddiasındaki yayınlar arasında reel bilgilerini tüm çıplaklığıyla sunmanın, “Sizin tirajınız X yayından düşükmüş” tepkilerini işitmek gibi bir bedeli vardı.
Üstelik bunun doğru olamayacağını açıktan söylemeyi ve zinhar bir başka yayıncı ismi zikretmeyi hiçbir zaman ne iş etiğimize ne de bulunduğumuz konuma yakıştıramaz, karar vericilere sadece önlerinde duran kendi kataloglarının baskı ve dağıtım bedelleri ile bunu aylık olarak sürdürülebilir kılmak için bir sayfa ilan bedelinin ne olması gerektiğini sorardım. Ve evet, bu küçük fener çoğu kez yeterli olurdu.
Tam burada, hala geleneksel medya yöntemleriyle yayıncılık yapmak üzere canhıraş mücadele eden, tüm dürüst! emekçi meslektaşlarımı da özverileri nedeniyle tebrik ediyorum.
Sektöre yeni adım atan/atacak olan genç kardeşlerime de; akıntıya kürek çekip nehirle inatlaşmanın akıllıca olmadığını salık vererek, emeklerinin karşılığını alacak akıllı projelere, zamanlamayı doğru yapmanın en önemli etken olduğunu unutmadan yönelmelerini (sektör hazır olduğunda ve geç kalmadan..) tavsiye ediyorum.
“Saygınlık; yakanıza iliştirilen, ödülü göz kamaştırıcı bir rozettir. Ancak hiçbir zaman ucuz olmamıştır ve asla ucuzlarda kalmamıştır.”
Basılı yayınımızla ancak 3.000 adet tiraja erişebiliyorken (sektörümüzün reklam fiyat skalası belliydi) interaktif yayıncılık sayesinde, bu maliyet bütçesini yerel ve global birçok platforma ve uzmana aktararak gücümüzü onlarca katına çıkarmayı başardık.
Yaklaşık 5 yıl boyunca yatırımları interaktif dijital dergiye yapmanın karşılığını bugün 100.000 okura ulaşarak almış olduk.
Dijital dergideki avantajların tümüne sahip ve bunlara ek olarak interaktif dergiler şu önemli avantajları da sağlar;
- Dijital kullanım oranının artmasıyla artık “kullanıcı”ya dönüşen “okur”a derginin sayfaları arasında arama yapma imkanı sağlayarak, bireysel tercihleri için optimize etme şansı yaratır.
- İçerik referanslarına ulaşabileceğiniz, eklenen video, ses dosyalarına ulaşabileceğiniz bir çoklu ortam sunar.
- Özellikle online satışı yapılan ürünlerde, reklam sayfasından Sepete Ekle‘ye gidebilir ya da reklama konu ürünün/hizmetin teknik ayrıntıları ve geniş çaplı bilgisine ulaşılabilir. Okur ürün/hizmeti inceleyebilir, yorum yapabilir, satın alabildiği etkileşim alanı sağlar.
- Taranabilir tüm web ortamlarında ve arama motorlarında hedef kitle dışında yeni okurlara ulaşabilir, sosyal medya ve diğer platform destekleriyle erişim alanı çoğaltılabilir.
Faydalarına kıyasla bize deve/kulak oranı veriyor olsa da dijital yayıncılığın da bazı dezavantajları bulunuyordur mutlaka ama biz bulamadık :). Editörümün bana ayırdığı sayfaların sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Neyse ki Nisan sayımızda yine beraberiz.
Sevgiyle kalın..
[Analog dünyaya doğmuşlara verilen DİJİTAL GÖÇMEN tanımı; yaklaşık olarak 1980-1985 öncesi doğanları ifade eder ve bu grubun dijital teknoloji ile sonradan tanışmasının yol açtığı birtakım uyum zorlukları ve entegrasyon problemlerine atıf yaparken, 1985 sonrası doğanlar için DOĞUŞTAN DİJİTAL tanımı kullanılır. Doğuştan Dijitaller için; dijital dünyanın öğe ve gereklilikleri yemek yemek kadar doğal ve soyut bir eylemdir.]